
Hem Fransa’nın göbeğinde ödül kazanacaksın, sonra ‘’Bu ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum’’ diyeceksin...
Hayır Nuri Bilge Ceylan, bizi bu yaşta hıçkırarak ağlatmaya hakkın yok!
* * *
OYSA bizi ne güzel alıştırmışlardı...
Haçlılara yaranmak için, her ödül alan, neler söylemezdi ki! Nerede, Türklerin bir milyon Ermeniyi kestiği, 30 bin Kürdü katlettiği, nerede?
Nerede, Fransa gibi bir yerde ‘’Ermeni soykırımı’’ yapan ecdadı lanetlemek nerede?..
Ya 6/7 Eylül zulmü nerede?
Varlık vergisi faciası nerede?
Nerede, yeni yeni tezgâhlanan ‘’Pontus soykırımı’’ nerede?..
* * *
OLMADI, Nuri Bilge Ceylan olmadı...
‘’Bu ödülü, tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme adıyorum’’ ne demek?
Hele ‘’yalnız ve güzel ülkem’’ demenize ne kadar hasret olduğumuzu biliyor muydunuz?
Diyeceksiniz, bilmeden söyler miydim?
Ona ne şüphe!
O kadar tarifsiz duygular içindeyiz ki!
* * *
EVET, bu ülke ‘’Ödülümü, tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme adıyorum’’ diyen Nuri Bilge Ceylan’la gurur duyuyor.
Bu boş bir gurur değil, dopdolu bir gururdur.
Ödül kadar önemli olan ‘’Bu ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum’’ sözüdür.
* * *
BU sözü kimse unutmamalıdır, herkes bir yere yazmalıdır...
Tabii, Türkler soykırım yaptı, bir milyon Ermeniyi kesti, 30 bin Kürdü katletti, diyenlerin, bu sözden etkilenmeleri söz konusu değildir.
Onların, ‘’Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır’’ sözünden etkilenip duygulanamayacakları gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder