"Benimle aynı düşüncede olmayan insan düşman değildir ; Sadece benimle aynı düşüncede olmayan başka bir insandır." (Alıntı)

KARMA (Karışık Olanlar) Son Eklediklerim...

29 Ocak 2008 Salı

ALINTI : Yeni Osmanlı mı, süper Türkiye mi ?

*** ABD'nin gerileme dönemi sona eriyor. Hala bilmeyenler için not: ABD çöküyor! Hem de hızla... Son ekonomik süreç de bunun bir göstergesi. İyi de ABD çökerse yerini kim alacak? Dünyanın jandarmalığına hazırlanan bazı ülkeler var. Tabi sürpiz isimler de var. Bunlardan biri de Türkiye...

*** Şimdi, en büyük tartışma konusu Amerikan ekonomisinin çöküşü... Durgunluk ya da gerileme değil, çöküş tartışılıyor. Sadece biz değil ABD, Avrupa ve Asya'nın ekonomi otoriteleri tartışıyor. Başkalarının kaynaklarıyla refah satın alma döneminin sonuna gelindi. Bu son, ABD'nin de sonunu gösteriyor.

***
New York Times gazetesinin hafta sonu eki bu hafta Amerika'nın çöküşünü sorguladı. Özetle: “2016'da ABD süper güç olma özelliğini yitirecek. Çöküş engellenemeyecek. Çin ve AB yeni süper güçler olarak öne çıkacak. Amerikan rüyasının yerini AB rüyası alacak. Enerji denklemi bazı ülkeleri öne çıkaracak. Batı'da AB, Doğu'da Çin yeni çekim merkezleri olacak. Asya NATO'su kurulacak. Bağımsız Kürdistan kurulacak. Türkiye Süper Avrupa'nın üyesi olarak önemli roller üstlenecek, ABD'den uzaklaşacak. Bir çeşit Osmanlı misyonu ile kendi bölgesinde etkin güç halini alacak….”

***
Pazar sabahı CNN Türk'te Davos'tan yapılan bir yayın vardı. Türkiye'nin “patronları”nın krizi tartışma biçimlerine baktım. Şaşırtıcıydı... ABD'ye güven yerlerdeydi ve hemen hepsi dünyanın ekonomik ağırlığının Doğu'ya kaydığını söylüyordu. Sadece ekonomik değil, siyasi ağrılığı da Doğu'ya kayıyor. Burada yazılanlarla onların ağzından çıkan cümleler, dünya ekonomisini tartışan otoritelerin cümleleri ve krizin siyasal sonuçlarına ilişkin kanaatleri örtüşüyor. O zaman gerçekten de ciddi bir kırılma dönemini yaşamak üzere olduğumuzu iddia etmek abartılı olmayacaktır.

***
“Agresif Osmanlıcılık” demeyelim ama Türkiye'nin çok belirgin biçimde öne çıkacağını not etmek gerekiyor. “Enerjiyi içeride heba etme aptallığı”ndan sıyrılabilirse, kendi bölgesinde bir çekim merkezi oluşturabilecektir. Yeni bir ekonomik çekim alanı, serbest bölge, siyasi ortaklıklar, acil müdahale/kriz gücü gibi somut projelere yönelirse, demokrasi ve özgürlüklere öncülük ederse, bölgesel kriz senaryolarını boşa çıkaracak liderlik rolü üslenebilir. Önümüzdeki on yılda bunu görebiliriz.

***
2016 öngörülerinde AB'nin yeri abartılmış gibi geldi bana. Avrupa şu bakış açısıyla, tutucu haliyle o noktaya biraz zor ulaşacaktır. Ve gerçekten Türkiye, o tarihte “Süper Avrupa”'nın yan unsuru olmayı muhtemelen reddedecektir.

*** AB'den üç kat hızla büyüyen ekonomisi, dinamik nüfusu ve siyasi kültürünün sağladığı zengin tecrübeyle, istenmese de küresel aktörlerin arasında yerini alabilecektir. Türkiye'nin ufkunu AB ile kayıtlamak onu sınırlamaktır. Batı ekonomilerinin krizi ile Doğu ekonomilerindeki yükselişi arasında hızla büyüyen bir güç neden görmeyelim! Gerçi biz bunun için 2023 tarihini esas almıştık ancak her şey o kadar hızlı gelişiyor ki, on yıl böyle bir hedefe ulaşmak için uzun bir zaman artık.

Tabii bütün bunlar, “bu ülkeyi üç kuruşluk hesaplara kurban etmediğimiz zaman” mümkün olacaktır...

Tamamı için:
İbrahim Karagül / Yeni Şafak 29.01.2008


13 Ocak 2008 Pazar

Unutulmayanlar : Şarkılarla Geçtim Aranızdan... Kazım için...

Şair ceketli çocuk

" Bütün insanları mutlu etmek istiyorum şarkı söylerken. Belki bu yüzden hastalandım, belki büyük sevgimden ürken güçler var, durdurmak istiyorlar belki... Sevgi krallığı istiyorum işte"

Kazım Koyuncu
Karadenizin hırçın çocuğu.



Şair Ceketli çocuk anısına yapılmış bir çalışma.

Kazım Koyuncu, tam da bu memleketin en çok ihtiyaç duyduğu insanlardandı. Memleket bunu ne kadar fark etti, bilemiyoruz. Ama ben öyle düşündüm.

Kazım'ı Zuğaşi Berepe zamanından beri izliyor, günün birinde önemli ve yeni bir müzikal açılım getireceğine güveniyordum. Ama beni bir "Kazım filmi" yapmaya, bunun için iki yıl uğraşmaya, arada evim soyulup filmin yapılmış iki saati aşkın bölümünü kaybetmeme rağmen işe yeniden sarılmaya yönelten şey sadece onun müziği değil. Bu memleketin en çok ihtiyaç duyduğu ama ne yazık ki, kolay kolay yetiştiremediği insan tipinin harika bir örneği olarak gördüm onu....


Kazım, şarkılarla aramızdan geçti. Ne yazık ki hakikat bu. Geçip gitmesin istiyorum.

Ümit Kıvanç 'ın yazısının Devamı ve Filmle ilgili ayrıntılar,Örnekler için buraya tıklayınız...

9 Ocak 2008 Çarşamba

ALINTI : KONYA - Model bir şehir...

Dostlarımızın davetiyle Konya’dayız.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek bizi belediye misafirhanesinde ağırlıyor.
Bir anlamda uçurumların şehri Konya.

Türkiye’nin en zengin ilçeleri listesinde Konya da yer alıyor. Ama en fakir ilçeler listesinde de Konya var.’

Göz kamaştırıcı bir zengilikle inanılmaz bir yoksulluk arasında bir şehir.
31’i ilçe olmak üzere 206 belediyesi var.


Altyapının yüzde 98’i tamamlanmış.


GERÇEKTEN şehri gezerken bunu farketmemek mümkün değil.
Son derece planlı, alt-yapısı düzgün ve neredeyse gecekondusu olmayan bir şehir.
Alt-yapı tamamlanma oranı % 95’leri aşmış durumda. Üstelik şehir büyüdükçe bu oran düşmüyor, aksine yükseliyor.

Peki çıtası bu kadar yüksek bir yerde Tahir Akyürek neleri hedeflemiş:


Konya bir model. Kendi özkaynakları ile kalkınma ve borçlanma sistemini benimsemiş. Biz seçildikten sonra hedefimiz son 15 yılda yapılan hizmetler toplamını aşabilmekti. Neredeyse bu rakamları yakalamak üzereyiz.’


15 yılın anlamı şu. Başkan Akyürek asfalt, kaldırım, su, kanalizasyon, ulaşım, kültür ve diğer tüm hizmetlerde 1989’dan bu yana büyükşehir olan Konya’nın aldığı hizmet rakamlarını geçmeyi hedefliyor.

Şehirde yoğun bir faaliyet dikkatinizi çekiyor. Birbiri ardına alt geçitler, kavşaklar ve caddeler hizmete açılıyor.

Bir ilginç anekdot.
Şehirde 1000 tane ev kamulaştırılıyor. Hem de üç ay içinde.
Tek bir kavga yok. Dava konusu olmamış. Herkes memnun ve istediğini almış.

Başkan Akyürek ‘ İnsanlarımız belediyeye gerçekten güveniyor. Bizim en büyük desteğimiz de bu zaten’ diye açıklıyor durumu.


Konya Ovası’na dev yatırım

Türkiye’nin en ciddi sorunlarından birisi su.
Konya’da durum ne.
Şehrin içinde 760 tane menba çeşmesi var. Bunlar ücretsiz. İçme suyu ihtiyacını bunlar gideriyor. Hali hazırda su sorunu yok.


Ancak başkan ilginç bir uygulama başlatarak su konusunda eğitimi öne çıkarmış.
Okullarda her sınıfta belediyenin bir ‘ Su Temsilcisi’ var. Açık muslukları denetliyor, arkadaşlarını uyarıyor.
Bir yılda yaklaşık % 15’i bulan bir tasarruf sağlanmış.
Yani ‘ eğitim şart’.
Ancak asıl müjde Mavi Tünel Projesi.
Yaklaşık 300 milyon euro tutarındaki bu proje ile Göksu, Konya ovasına aktarılacak.
5 yıl içinde tamamlanacak proje, gerçekten bir devrim.
Çünkü kuru tarımdan ‘ sulu tarım’a geçilecek.
Aynı zamanda orta vadede şehrin su sıkıntısı çözülmüş olacak.
Bu arada Konya’nın en ciddi sorunlarından birisi olan Tuz Gölü konusunda da önemli bir aşamaya gelinmiş.

Arıtma projesi hızlı bir şekilde yürütülüyor. Bu hem şehir için su kaynağı, hem de çevre kirliliğinin engellenmesi için önemli bir hamle.


22 dilde Mesnevi yayını

Konya deyince akla ilk gelen elbette Mevlana.
Büyükşehir Belediyesi’nin bu konudaki çalışmalarını buraya sığdırmak zor.

Geçen yıl 60 ülkede 90 program gerçekleştirilmiş.

Mevlana’yla ilgili her programa ayrıca destek verilmiş.
Ama bir hizmeti özellikle aktarmak istiyorum.

Mevlana’nın muhteşem eseri Mesnevi, tam 22 dile çevrilmiş.

Evet, yanlış okumadınız, 22 dil.
Titiz bir baskı ve son derece şık bir tasarımla birbiri ardına basılıyor çeviriler.
Japoncasını hayretle incelemek bana kısmet oldu.
Mevlana’nın eşsiz dünyasını bizlere aktarmak için farklı çeviriler, derlemeler ve yayınlarla bu kültür hamlesine devam ediyor Konya Büyükşehir Belediyesi.

Konya’dan aktaracaklarımız bugünlük bu kadar.


Şehirde bir tek aç insan kalmasın
Bu hizmetler tamam. Ama Başkan’ın dikkat çektiği bir başka nokta var.

Ne kadar hizmet götürsek bile, eğer bu şehirde bir tek insan aç kalırsa onun vebalini taşıyamayız endişesindeyiz. Onun için yaklaşık 500 mahalle bakkalı ile anlaştık. Fakir insanlarımız Şefkat Kartı ile buralardan alışveriş ediyorlar.’

En azından temel ihtiyaçlarını gideriyor fakirler. Başkan Tahir Akyürek’in belki de en hassas olduğu konu bu çalışma.
Hizmetlerden bazı rakamlar veriyor Başkan.
Konya’da yüksek öğrenim gören 5 bin öğrenci burs alıyor belediyeden.
Konya’dan dışarıya giden 5 bin öğrenciyle birlikte toplamda 11 bin yüksek öğrenim bursu veriliyor.

Mevlana Kültür Merkezi gerçekten muhteşem bir bina olmuş. Başkan Akyürek yıllardır bitmeyen merkezin inşaatını 100 günde tamamlamış. Geceler dahil çalışarak.

Dönem sonuna kadar 21 tane üst geçit ve köprülü kavşağı tamamlamayı hedefliyor.

Raylı sistemin tamamen yenilenmesi için uluslararası görüşmeler devam ediyor.


Politize bir şehir

Başkan Konya’yı tanımlarken bir noktaya dikkat çekiyor.
Merkezin siyasi duyarlılığı yüksek. AK Parti’nin %75 oy oranlarına ulaştığı bir şehir burası.’
Başkan Akyürek, Konya’nın geçmişine farklı bir gözle yaklaşıyor:

Belediye başkanları açısından gerçekten şanslı Konya. Neredeyse 40 yıldır hangi partiden olursa olsun iyi hizmet vermişler.’

4 Ocak 2008 Cuma

TURKCELL 'in Doğru Yalanları.

Önce Cep Telefonumda bir yeri ararken "Aktif aktarmalarınız var" diye bir yazı çıkıyordu. Ne olduğunu çok önemsememiştim. Daha sonra internetten gelen mailden bunun TeleSekreter (KIMARAMIS) uygulaması olduğunu anladım. Benim Turkcell 'e böyle bir talimatım yoktu. Çünkü bu uygulamada Telefonum bazen açık olsa bile Sekretere geçiyordu. Bu nedenle bu servisi kullanmıyordum. Ama Turkcell bana sormadan bu uygulamayı otomatik olarak açmıştı. Yasal olarak mutlaka dayanakları vardır. Yoksa böyle bir işlem yapamazlardı.

Bununla ilgili mailler internette dolaşmaya başlayınca,Turkcell'in Kurumsal İletişimi 'nin başında olan Filiz Karagül Tüzün aşağıdaki açıklamayı yapmış.

Açıklamasında " Müşteri kendi isteği ile sinyal sesinden sonra sesli mesaj bırakması halinde kendi tarifesi üzerinden ücretlenmeye başlar. Ulaşılmaz anonsu sırasında kesinlikle ücretlendirilmez. " diyor.

Bu TURKCELL 'in 1.Doğru Yalanı.

Çünkü, TURKCELL doğruyu söylüyor ama yinede anons bilerek yada bilmeyerek sonuna kadar dinleneceği için sonuçta mesaj bırakmasanız bile sizden kontör alıyorlar. İsterseniz deneyin. Nasılsa Denemesi 1 kontör...

Yine Turkcell Yetkilisi, "KimAramış servisinin iptal edilmesi müşterilerimizin isteğine bağlıdır." ve nasıl iptal işlemi yapılacağını anlatıyor.

Bu da TURKCELL 'in 2.Doğru Yalanı.
Çünkü, ben bunlardan en kolayı olduğu için "KIMARAMIS IPTAL yazarak 7565'e mesaj göndermeyi" denedim ama ne hikmetse "Mesaj gönderimi başarısız" diyor. Belki 5-10 kez denedim. Baktım olmuyor vazgeçtim. Her yere istediğim mesajı gönderebilirken bir sorun yok, ama nedense bu mesaj bir türlü gitmiyor. Gitmeyince de insanın aklına böyle yalan olduğu geliyor.


"Turkcell müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak, telefonları kapalı ve/veya ulaşılamaz durumda olduğunda bile iletişimlerinin kesilmemesini sağlamak amacı ile KimAramış servisini müşterilerimize sunmuştur." diyor.

Bu da 3. Doğru Yalan.

Çünkü Turkcell 'in Yüzlerce Servisi var ve Sadece KIMARAMIS 'ı otomatik olarak kullanıma açıyorlar. Turkcell madem abonelerini bu kadar düsünüyor, diğer servislerini niye otomatik olarak açmıyor. Bunada cevapları mutlaka vardır ama esas amaçları para kazanmak olduğu aşikar.

Sonuç olarak Turkcell Ticari bir müessese olarak para kazanmak zorunda olduğundan, bu uygulamada buna yönelik bir yöntemdir. Otuz Milyona yakın abonesi olan Turkcell 'in bu yöntemle 100.000 abonesinden böyle 1 kontor aldığını düşünün . Bu 100.000 kontör demek . 1 kontörden kaç YTL kazanıyor ise o kadar kazancı 100.000 le çarpın ve kazancını görün. Birde bu rakamı Milyonlarla yaparsanız kazancı hesaplamakta bile zorlanır... ve Turkcell 'in bu uygulamada neden ısrar ettiğini daha iyi anlarsınız.

Ama bu kazanç, Ticari Ahlak 'a ne kadar uygun o tartışılır...


(NOT : Bu uygulamadan gerçekten yararlananlar olabilir ama onlarda ekisi gibi talimatla açtırsa daha uygun olmazmı.)

Turkcell 'in Tam Açıklaması için Tıklayın...



Alıntı : Alev Alatlı_Bunada Şükür...

....

Nitekim, Bekir Coşkun, "Ben, halkı asla küçük görmem." demek durumundadır; yetmez, adeta zenci düşmanı olmadığını ispatlamaya çalışan Alabamalının telaşını hatırlatır biçimde "Benim kadar halkın içinde yaşayan gazeteci yoktur. /Hatta/ Kaportacı Osman, Servet usta, döşemeci Sezai, köfteci Sait, Yavuz Gökmen ile ikimizin ortak dostlarıydı, hâlâ onlar kadim dostlarımdır." şeklinde acıklı bir savunmaya girişme ihtiyacını sergiliyor olması da bir tesellidir. "Ben yazları Urfa'nın Tülmen köyünde, kışları Sumeydanı'nda büyüdüm." demesine bakılırsa, kendisi de "hayatı ağanın, derebeyinin yahut muhtekirin elinde" olanlardandır ama "AKP'ye oy vermeyen yüzde 53'lük... aydın, ilgili, zeki, akıllı, uyumayan halk" cephesindendir, "bir köşeye sinmiş, tepkisiz, umursamaz, işitmez, duymaz, bilmez, öğrenmez... çağdaşlığı sevmeyen"lerden değil... "Büyük kentlerde her partiden, her yaştan, her meslekten, her görüşten, her kesimden milyonlar meydanlara dökülürken... Eski-şimdiki cumhurbaşkanları, üniversiteler, akademisyenler, yüksek mahkemeler, askerler, sivil demokratik örgütler 'endişelerini' dile getirirken... Dünya medyası 'Türk halkı siyasi İslam'a dur dedi' kanaatine varırken..." bildiğini okuyan, üstüne üstlük bir de seçim kazanan halktan hiç değil! Sol muhalefet, hep iddia edildiği gibi sahiden de ezilenlerin ezenlere karşı bir silahı ise, sadece ve daima güçlü olduklarını sandıklarını eleştirmeleri, iktidar elitinin dışında kalanlara, değişimden yana ve sisteme karşı olanlara karşı takındıkları bu sol kisveli tutucu muhalefetin öznel kaynaklarını irdelemek durumundadır. "Eski-şimdiki cumhurbaşkanları, üniversiteler, akademisyenler, yüksek mahkemeler, askerlerle aynı dili konuşan" elitist sol muhalefet hangi baskıya baş kaldırıyor olabilir? Adnan Şenses'i ekrana babasının İstiklâl Madalyası ile çıkmaya zorlayan, Yağmurdereli'yi Madımak faciasıyla sıkıştırmaya kalkan "sol" muhalefet, hangi sahici olumsuzluğun karşısına dikilmeyi umabilir?

Bir yeni sahibi var artık bu şehrin anlasana
Kimselerden korkusu yok,

demişti bir şarkısında Cem Karaca,

Duvara astığın o çorapların sahibi geldi
Altına aldığın o kilimlerin sahibi geldi. demiş

köyü kente taşıyan "magandalar"a şöyle seslenmişti:

Sen ülkedeki halkım savaştaki askerim
Ekinim ve ekmeğimsin. Sen üretenimsin
Birisi söylemişti hatta bir zamanlar sen efendimsin
Ve bu Bizans eskisi şehir
Ve bu Bizans eskisi utansın kendi kimliksizliklerinden
Siz uğruna neler çektiklerimiz
Bana göre vallahi hoşgeldiniz.

Rahmetle anıyorum. (Cem Karaca 'yı)

Alev Alatlı / Buna da şükür
04.01.2008



Spor Tarihine Tesbit : Fenerbahçe_Rakamlar Yalan Söylemez...


Lafla, Sözle değil Rakamlarla Büyüklüğe bir örnek...


2007 yılı spor gündemi…

2007’nin en çok konuşulan spor kulübü Fenerbahçe…

Medya Takip Merkezi’nin (MTM), “yılın medya gündemi” araştırmasına göre, geçtiğimiz yılın en çok konuşulan spor kulübü Fenerbahçe oldu. Hem kulübün hem yöneticilerinin hem de futbolcularının her adımının, medya tarafından dikkatle takip edildiği Fenerbahçe, yazılı, görsel ve elektronik basında toplam 225 bin 112 habere konu olarak, önceki yıla oranla haber sayısını iki kat yükseltti.

2007 yılının en medyatik spor kulüpleri

No

Adı

Haber Adedi

1

Fenerbahçe

225.112

2

Galatasaray

177.173

3

Beşiktaş Spor Kulübü

174.408

4

Trabzonspor

79.640

5

Sivasspor

35.129

6

Gençlerbirliği Spor Kulübü

31.132

7

MKE Ankaragücü Spor Kulübü

29.708

8

Kayseri Spor Kulübü

28.606

9

Türk Milli Takımı

28.510

10

Büyükşehir Belediye Ankaraspor

25.868

MTM’nin, 2007 yılında 1700'ü aşkın gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde yaptığı medya takibi sonuçlarından derlenmiştir.


Sahtekarlık Tesbiti : Mortgage gelmeden uyanıklığını öğrendik.

Millet olarak zekamızı bu tür sahtekarlıklara değilde iyi olan şeylere yorsak ülke olarak herhalde çok farklı noktalarda olurduk.

Yurdum insanı yine ne cinlik keşfetmiş bakın :

Mortgage sistemine paralel olarak devreye sokulan Türkiye’nin ilk kira sigortasını uyanık müşteriler iptal ettirdi. Sigorta, işten çıkarılmada 1 yıllık kirayı ödüyordu. İşçiler, patronlarıyla danışıklı olarak işten çıkarıldı. Hem işsizlik maaşı alıp hem de bir yıl kira ödemediler. Sigorta şirketi yöneticisi ‘Müşteriler uyanık çıktı. Poliçeleri satıştan çektik’ dedi

Haberin Devamı : Star

3 Ocak 2008 Perşembe

Özeleştiri Tesbiti : Yahudiler , Müslümanlardan neden daha güçlüdürler ? Dr.Faruk Saleem'den (Yazar-Pakistan) güzel bir özeleştiri yazısı.


Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler
Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney Amerika’da yedi milyon, Asya’da beş milyon, Avrupa’da iki milyon ve Afrika’da 100,000 kişi.
Tek bir Yahudiye 100 tane Müslüman düşmektedir. Buna rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler.

Nedenini hiç merak ettiniz mi?
Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi
tarafından ” Yüzyıl’ın Adamı ” seçilen Albert Einstein bir Yahudiydi. Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudiydi. Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle.


İşte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik
katmış olan Yahudilerden bazıları:

Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi.
Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi. Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi.
Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi.
Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi.
Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu. (cinsel
temasla bulaşan bir hastalık).
Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili
çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı.
Bernard Katz nöromüsküler iletişim ( kas -sinir sistemi
arası iletişim ) alanında Nobel ödülü kazandı.
Andrew Schally endokrinoloji ( metabolik sistem
rahatsızlıkları, diabet, hipertiroid ) Aaaron Beck Cognitive Terapi (akli bozuklukları
depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi
yöntemi) geliştirdi. Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi.
Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi
geliştirerek Nobel ödülü kazandı.
Stanley Cohen embriyoloji ( embriyon ve gelişimi
çalışmaları ) dalında Nobel aldı.
Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yarattı. Müslümanlar da dahil tüm hastalar Yahudilerin bu buluşlarından yararlanıyor, sağlığına kavuşuyor. Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik
ışıklarını, Benno Strauss pazlanmaz çeliği, Isador
Kisse sesli filmleri, Emile Berliner telefon
mikrofonunu ve Charles Ginsburg videotape kayıt
makinesini geliştirdi.
Stanley Mezor ilk mikro-işlem çipini icad etti.
Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi.


Son 105 yılda 14 milyon Yahudi bilim dalında 100’ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken, 1.4 milyar Müslüman yalnızca üç Nobel kazandı.

Neden Yahudiler bu kadar güçlü ?
Yahudi inancına bağlı ünlü yatırımcılar:

Ralph Lauren ( Polo ), Levi Strauss ( Levi’s Jeans ),
Howard Schultz ( Starbuck’s ), Sergei Brin ( Google ),
Michael Dell ( Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle ), Donna Karan ( DKNY), Irv Robbins ( Baskins &
Robbins ) ve Bill Rosenberg ( Dunkin Dougnuts ).
Yale Üniversitesi’nin Başkanı Richard Levin bir
Yahudidir. Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles
Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen,
Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Michael
Douglas, Goldie Hawn, Cary Grant, William Shatner,
Jerry Lewis ve Peter Falk’ın da Yahudi olduklarını
biliyor muydunuz ? Yönetmenler ve yapımcılar arasındaki Yahudiler: Steven
Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling
(Beverly Hills 90210 ), Neil Simon ( The Odd Couple ),
Andrew Vaina ( Rambo 1 /2 / 3 ), Michael Mann
(Starzky and Hutch ), Milos Forman ( One Flew Over The
Cuckoo’s Nest, Amadeus ), Douglas Fairbanks (TheThief of Baghdat ), Ivan Reitman ( Ghostbusters ),
Kohen Kardeşler, William Wyler. William James Sidis, 250-300 lük I.Q derecesiyle
dünyanın gördüğü en parlak insandır. Bilin bakalım
hangi dine mensuptur?

Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür?
Cevap: Eğitim (Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı)


Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür?
Cevap: Yanlış Eğitim veya Sıfır Eğitim
(Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci)


Gezegenimizde yaklaşık 1 476 233 470 Müslüman
yaşamaktadır.

Asya’da 1 milyar, 400 milyon Afrika’da, 44 milyon Avrupa’da, ve 6 milyon Amerika kıtasında.
Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri müslümandır. Her bir Hindu’ya iki müslüman
düşmektedir, her bir Budist’e karşılık iki müslüman vardır ve her bir Yahudi’ye karşılık
100 adet Müslüman bulunmaktadır.


Neden Müslümanların bu kadar kalabalığa rağmen Neden güçsüz olduklarını hiç merak ettiniz mi ?

Nedeni şudur : İslam Konferansı Örgütü’nün ( OIC ) 57 üyesi ülkelerin
tümünde 500 adet üniversite bulunmaktadır ve üniversite başına üç milyon Müslüman düşmektedir.
Sadece ABD’de 5758 üniversite vardır. 2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi ” Dünya Üniversitelerinin Akademik Değer Listesi” hazırlamış ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500 e giren üniversite yoktur.
UNDP tarafından toplanan verilere göre Hristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı neredeyse % 90 ve bunlardan 15 Hristiyan çoğunluğa sahip ülkede okuma-yazma oranı % 100 dür. Müslüman dünyasında buna çok zıt bir durum olarak bir ülkenin okuma-yazma oranı oranı yaklaşık % 40 olup, % 100 okur-yazar oranına sahip bir Müslüman ülke yoktur. Hristiyan dünyasındaki “okur-yazar” ın % 98 i ilkokulu bitirmişken, Müslüman dünyasında bu oran % 50 dir. Hristiyan dünyadaki okur-yazar ların % 40 ı üniversite mezunudur ve bu oran Müslüman dünyasında % 2 ‘yi geçememektedir. Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı 230 olup her bilim adamına düşen Müslüman sayısı 1 milyon kişidir. ABD her 1 milyon Amerikalıya karşılık yaklaşık 4000 bilim adamına, Japonya 5000 bilim adamına sahiptir. Tüm Arap dünyasındaki tam -zamanlı çalışan araştırmacı sayısı 35 000 kişidir ve her bir milyon Arap nüfusa 50 teknisyen düşmektedir. ( Bu sayı Hristiyan dünyasında bir milyon kişiye 1000 teknisyendir. ) Ek olarak İslam dünyası gayrı safi milli hasılasının yalnızca % 0.2 sini araştırma- geliştirme bütçesi olarak ayırmaktayken Hristiyan dünyası % 5 oranında araştırma-geliştirme fonu ayırmaktadır. Sonuç: İslam dünyası bilgi üretebilecek kapasiteden yoksundur. 1000 kişiye düşen günlük gazete sayısı ve bir milyon kişiye düşen kitap çeşidi bilginin toplum içine
yayılıp yayılmadığının iki önemli göstergesidir. Pakistan’da 1000 kişiye 23 günlük gazete düşerken bu sayı Singapur’da 360 dır. İngiltere’de her 1000 stand için 2000 çeşit kitap
bulunurken, Mısır’da kitap çeşidi 20 dir.

Sonuç: İslam dünyası bilgi yayılmasını gerçekleştirmekte başarısızdır.
Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri ileri teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki oranıdır.

Pakistan’ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran % 1, Suudi Arabistan’ın % 0.3, Kuveyt, Fas, ve Cezayir’in aynı şekilde % 0.3 tür. Singapur’da bu oran % 58 ‘dir.

Sonuç: İslam Dünyası bilgi uygulamasını gerçekleştirememektedir

Neden Müslümanlar güçsüzdür ?
Çünkü bilgi üretmiyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür ?

Çünkü bilgiyi yayamıyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür ?

Çünkü bilgiyi uygulamıyoruz.


Ve gelecek bilgi-temelli toplumlara aittir.
İlginçtir, OIC üyesi 57 ülkenin gayrı safi milli hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır.
ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte, Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3.8
trilyon dolar ve Almanya 2.4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır.
( Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır. ) Petrol zengini Suudi Arabistan, Birleşik Arap
Emirlikleri, Kuveyt ve Katar hep birlikte 500 milyar dolarlık mal ve hizmet üretmektedirler ve bunların
çoğu petroldür.

Mal ve hizmet üretimi İspanya’da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet
üretimi yapmaktadır.


İslam Dünyasının gayrı safi milli hasılasının tüm
dünya gayrı safi milli hasılası içindeki oranı hızla
azalmaktadır.


O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür ?
Cevap: Eğitim Yoksunluğu
Tam anlamıyla söylersek kaliteli
eğitim yoksunluğu.
Çok kesin biçimde söylersek akılcı olmayan,
din eksenli ve çağdışı eğitim.


Dr.Faruk Saleem
Yazar, İslamabad

(İnternetten Alıntıdır.)

2 Ocak 2008 Çarşamba

Salih Memecan, " Yılın Adamı'nı çizdi "

Bekir Coşkun.
Göbeğini Kaşıyan adam demişti
ve
Yılmaz Özdil.
Oda Halka Bidon Kafalı demişti...

Onlara ise Salih Memecan en güzel cevabı bu karikatürle vermiş...


Durum Tesbiti : Söyledikleriniz Gerçekte Ne Kadar Doğru ?

Kadın parlamenterler hayallerini Zaman'a yazdı başlıklı yorum köşesinde; DTP Milletvekili Aysel Tuğluk : ‘Bizi sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Müslüman-laik, Kürt-Türk diye karşıtlaştıranlar kurdukları koca karanlıklarını ve çığlıktan örülmüş yüzlerini alıp çekip gitsinler. Çünkü artık ne ruhumuz ne de bu dünya onların hırslarıyla, fesatlarıyla, hesaplarıyla kopardıkları bu kıyameti taşıyamıyor!.’ diyerek 'Birlikte yaşamak dışında bir geleceğimiz yok, hiç olmadı aslında. Ve olmasına da izin vermeyeceğiz!’ diye yazmış.


Bu görüşlere katılmamak mümkün değil ama aşağıda örneklerini koyduğum olaylarla da nasıl olacak bu belli değil. Keşke Aysel Tuğluk, Milletvekili seçildiği bölgedeki Kan Davası, Çok çocuk sahibi olma, Namus cinayetleri, Feodal yapı, Çok eşlilik ve Terör 'le ilgili de bir şeyler söyleyebilseydi de biz de bilseydik DTP bu konularla ilgili ne düşünüyor.

Bu kadarını bile söyleyebilmesi bence başarı çünkü kendi iradeleri ile hareket edemiyorlar. Daima baktıkları ve onay bekledikleri bir yön var.

Öyle olunca da söyledikleri ile gerçekler örtüşmüyor ve havada kalıyor. İnandırıcı olmuyor.



DTP'li Buldan'ın kayınbiraderine eroinden gözaltı.
90 KİLO EROİN YAKALANDI.
Milliyet

Diyarbakır’da kaçak elektrik trafo bırakmadı.
Star

Eroin trafiğinde vekil otomobili.
Zaman

DTP : 'PKK siyasal örgüt' ?
Milliyet

Araba Neronları’nın arkasından ‘PKK Junior’ çıktı!
İyibilgi



1 Ocak 2008 Salı

Güzel bir Tesbit : Türkiye 'den Renkler _ Attila Durak "Ebru - Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar"

Sarıkeçili, Toros Dağları, Haziran 2004

Fotograf Sanatçısı Attila Durak 'ın ‘Ebru : Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar’ adlı kitabı; fotoğrafçı 'nın yedi yıllık çalışmasının ürünü ve Türkiye 'nin kültürel zenginliğini fotograflarla anlatan bir proje. Sanatçı projesine Ebru adını vermesini açıklarken; "Ebruya uzaktan bakarsanız, renkler karışmış gibi görünür ama yakınına gittiğinizde hiçbir zaman renklerin birbirinin içine girmediğini görürsünüz. Birbirlerine dokunurlar, birbirlerine bir şeyler verirler, ama kendi karakterlerini de korurlar. Ebru, böyle bir şeydir. O yüzden Ebru'nun Türkiye için doğru bir metafor olduğunu düşünüyorum," diyor Attila Durak.

Özbek, Ovakent, Ağustos 2002

24 TV 'de seyrederken gözümün önünden geçen fotograflar bana kültürel olarak ne kadar zengin ve eşsiz bir ülkede yaşadığımızı düşündürdü. Ama bizler bu zenginliğin ne kadar farkındayız o meçhul. Ama yinede bu gibi projelere emek verenler, Sağolsunlar bizlere bunu çok güzel bir şekilde anlatıyor. Resimleri incelediğimiz zaman görüyoruz ki memleketimiz canlı bir kültürel müze. Bu kültürel zenginliğimiz; ayrışmalara ve kavgalara değil, her kültürün ve zenginliğin birbirine göstereceği saygıyla daha huzurlu daha güçlü bir ülkemiz için olmalı diye düşünüyorum.

Azeri, İstanbul, Şubat 2005

Kitab eleştirisinden:
(Metin Celal, Cumhuriyet Kitap Eki, 19 Temmuz 2007)
Attila Durak'ın Ebru projesi, fotoğraflarıyla, yazılarıyla onları tamamlayan ortak kültürümüzü oluşturan türküler ve şarkılardan oluşan müzik albümü ile Türkiye sınırları içinde nasıl bir zenginlik yaşadığımızı somut olarak gösteriyor, örnekliyor. Ayrı kimliklerimizin olduğu kadar birlikteliklerinizin, ortak noktalarımızın da altını çiziyor, gösteriyor, belgeliyor. Çok kültürlü, çok renkli bu ülkeyi oluşturan insanların, toplumların dostlukla, barışla bir arada yaşaması gerektiğinin, bu durumu sağlayabildiğimizde tüm toplumun huzur içinde olacağını düşündürüyor.Aksine Çok kültürlü, çok renkli bu ülkeyi oluşturan insanların, toplumların dostlukla, barışla bir arada yaşaması gerektiğinin, bu durumu sağlayabildiğimizde tüm toplumun huzur içinde olacağını düşündürüyor.

Fotograflar (25 Foto) ve Ayrıntılar Burada


En Çok Okunanlar...

BEĞENDİĞİM VİDEO 'lar... (Bazıları YalamaTube açıkken çalışıyor.)

BELGESEL 'ler...

*** TürkBirDev :




Daha geniş bilgi için : www.turkbirdev.org

********************

*** Steve Jobs Hayat Hikayesi (Macintosh ve Apple MiMARI)



********************

*** Almanya Gerçeği - Banu AVAR



*** Viyana'da Türk korkusu ve Patriğin ödülü. -BANU AVAR



*** İsveç 'in Nobeli (Nobel Ödülleri nedir.Birde bu açıdan bakın.) - BANU AVAR




********************

GARİP Neşet Ertaş Belgeseli -1 (Can Dündar 'ın hazırladığı belgesel sanırım 10 parça olarak YouTube 'da. Ben 1. yi koydum diğerlerini YouTube 'dan izleyebilirsiniz.)


********************

LOOSE CHANGE 11 Eylül Saldırılarına Farklı bir açıdan bakan çok ilginç bir belgesel.


*********************
MEVLANA
Mercan Dede - Ney ve Semazen Gösterisi Unıversiade 2005 - (Muhteşem Bir Gösteri)

***********************
Bir başkadır Türküler... (Görüntülü)

Ali Ekber Çiçek - Ağlama Gözlerin


*************************

Ali Ekber Çiçek - Haydar Haydar


***********************

Diğer Bloglarım...

Mizah: Özenle seçtiğim Fıkra, Karikatür ve komikler.
Karma: Karışık olanlar burada.
Faydalı Bilgiler : Benim faydalandığım her türlü bilgi.
Otomotiv : Otomotiv dünyasından seçtiklerim.
Fotograf : Ustalardan,İnternet 'ten ve Çektiklerimden...
Tarih: Sıkıcı olmayan, İlginç tarihi bilgiler...
YeniAnayasa: Yeni Anayasa tartışmaları burada.
Videolar : Komik , İlginç ve Değişik videolar...

Ziyaretçilerim...

Savaş Daima Acıdır... Ya Açlık...!!!

Savaş Daima Acıdır... Ya Açlık...!!!
Savaş'ın kötülüğünü ve Açlığı İki karede anlatmak...(Üst Foto : Kevin Carter_Sudan Alt Foto : Yıl 2003 Irak)

ads2

İnternet 'ten Siteler...

Bir zamanlar Sokağa Çıkma Yasağıyla Pazar Gününü Eve Hapsolarak öğrendiğimiz Nüfus bilgilerimiz şimdi bir tık ötede... Türkiye 'nin İllerinden Köylerine kadar Nüfusunu ayrıntılarıyla öğrenebileceğimiz bir site...
http://www.tuik.gov.tr/....
********************
KAN İhtiyacları konusunda yardımcı olmak için kurulmuş bir site... (Tabii üye olup yardımcı olursak.)
http://www.acilkanlazim.com/Default.aspx
********************
Pul Kolleksiyonu Meraklılarına.
http://www.turkpullari.com/
********************
Türk El Sanatları ile ilgili bir site.
http://www.turkelsanati.com/
********************
Eşref Armağan : Gözleri göremeyen bir insanın neler çizdiğine bir bakar mısınız.
http://www.armagan.com/
********************
Alternatif Medya 1 : MiniDEV
http://www.minidev.com/
********************
On-Line Dünya Atlası
http://plasma.nationalgeographic.com/....
********************
www.360tr.com (Panoramik Görüntüler)
http://www.360tr.com/
********************
Siyasal Ufuk Hareketi
http://www.suhareketi.org/
********************
Genç Siviller Hareketi
http://www.gencsiviller.net/
********************
YouTube Yasaklı iken girmek için :
http://www.ktunnel.com/
tıklayın ve önünüze gelen (url) boşluğuna
http://www.YouTube.com
yazın
ve begin browsing butonuna basın

Yasaklı Sitelere Girmek İçin

KULLANILABİLECEK BAŞKA BİR ADRES

Yetti.be | Özgür İnternet!

********************

Yaza Antremanlı girin...
http://majman.net/fly_loader.html

********************


Destekliyorum...

Pardus... Özgürlük İçin... Özgürlük için Pardus...