Türkiye 'nin Çekleri 3-2 yendiği tarihi ve unutulmayacak maçtan sonra yaşadığımız milli sevinç çeşitli tartışmalarıda beraberinde getirdi. Daha önceki oynadığımız maçlarda Portekiz 'e yenilip, İsviçre 'yi de son dakika gölüyle yenince Spor basını Milli Takımı ve tabii ki Fatih Terim 'i ağır şekilde eleştirmişlerdi. Fatih Terim ise tarihi başarıdan sonra bir basın toplantısı ile bunlara üslubunca cevap verince, Eleştirirken gözünün yaşına bakmayan spor basınımız, kendisine verilen cevaba/eleştiriye ne kadar tahammülsüz olduğunu gösterdi. Örneğin Milliyet 1.sayfasında " Terim Sevincin önüne geçti " diye başlık attı ve spor sayfasında ise haberini aşağıdakı şekilde devam ettirdi.
Öte yandan spor yazarlarının eleştirileri hakkında "Haydi çocuklar, şımartın bizi..." başlıklı yazısında "Bu iş böyledir. Galip gelince Kral ilan edilir , omuzlarda taşınırsınız, mağlup olunca da kafanız uçar. Spor yazarları kusuruma bakmasınlar, bir bölümün ne yazdığı da belli değil. Abuk sabuk tahminler ve yorumlar yapıyorlar. Genel havayı yansıtamıyorlar." diyen Mehmet Ali Birand 'a aşağıya aldığım yazısında cevap veren Mehmet Demirkol bence bu konuyu gayet iyi özetlemiş.
Konu anlaşılmıştır herhalde ama aşağıdaki gibi yazanlarda var...
- Terim’in derdi medya... BİLAL MEŞE (Milliyet)
- Ay-yıldızlı ekibin hocası, basın toplantısında yine medyaya yüklendi, “İşimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. İşinizi de zorlaştırıyoruz. 70. dakikadan sonra yazdıklarınızı çöpe atmak kolay değil. İdam sehpalarını aşarak buraya geliyoruz” diye konuştu Devamı >>>
Öte yandan spor yazarlarının eleştirileri hakkında "Haydi çocuklar, şımartın bizi..." başlıklı yazısında "Bu iş böyledir. Galip gelince Kral ilan edilir , omuzlarda taşınırsınız, mağlup olunca da kafanız uçar. Spor yazarları kusuruma bakmasınlar, bir bölümün ne yazdığı da belli değil. Abuk sabuk tahminler ve yorumlar yapıyorlar. Genel havayı yansıtamıyorlar." diyen Mehmet Ali Birand 'a aşağıya aldığım yazısında cevap veren Mehmet Demirkol bence bu konuyu gayet iyi özetlemiş.
- Ustaya saygılar!
- Mehmet Ali Birand ustamız haklı. Hasan Cemal gerçekten harika yazılar yazıyor. Rıdvan ise zaten başka bir klasman. Ve evet bizim meslekte de problem var. Bizden ya da şartlardan kaynaklanan sorunlar bunlar. Okuyanı, dinleyeni sıkanımız var, üzenimiz var. Ama herkes aynı mı? Birand’ın yaptığı bu toptan reddediş, yok sayma? Bu doğru mu? Hiç de hakkaniyetli değil. Basının her yeri çok düzgün biz kötüymüşüz gibi. Futbol sonunda bir oyun ve olmasa ne olur? Peki ya ustanın alanı? Ülkenin siyasetini, ekonomisini konuşanlar? Birand’ın istekleri güzel. Ama ben de isterim ki Yiğiter Uluğ ana haber sunsun da biraz gusto katılsın siyasete. Banu Yelkovan’la Bağış Erten bir tartışma programı sunsa misal hayat ne kadar toz pembe ve siyaset ne kadar uzlaşmacı olurdu! Ne dersiniz? Ercan Güven olsa bir gazetenin başyazarı... Uğur eğitime el atsa! Attila Gökçe’den eski yeni karşılaştırmaları okusak hayata dair. Değil mi? Futbol dünyanın her yerinde böyle kavgalı gürültülü, tartışmalı olur ve acımasızdır da... Ama kimsenin canını siyasetin ya da ekonominin yaktığı kadar yakmaz. Asıl bu işlere kafa patlatanlar biraz derli toplu olsa da millet refaha kavuşsa. 80 senedir aynı saçma tartışmaları okumaktan biz sıkılmakla kalmıyoruz acısını da çekiyoruz. Futbol hiç olmasa da olur. Olmasa ne acı yaratır? Varlığında ne kazanırız? Biz çok kelle isteriz ama kimse kurban olmaz. Hapiste teknik direktör var mı yanlış bir oyun oynattığı için? Ya asılmış olan? Mahkemelerde yargılanan. Bir konuşmasından dolayı futboldan yasaklanmış olan? Acı ve kavganın göbeğinde olanların başka alanlara barışın demesi, kavga etmeyin demesi ne komik! Saygılarımla...
Konu anlaşılmıştır herhalde ama aşağıdaki gibi yazanlarda var...
NY Times'tan çirkin yorum : Volkan Demirel mağara adamı. (Kaynak : Milliyet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder