"Benimle aynı düşüncede olmayan insan düşman değildir ; Sadece benimle aynı düşüncede olmayan başka bir insandır." (Alıntı)

KARMA (Karışık Olanlar) Son Eklediklerim...

31 Aralık 2007 Pazartesi

Yeni yılınızı Sağlıkla geçirmeniz dileğiyle...

30 Aralık 2007 Pazar

Saygısızlık Tesbiti : Bekir Coşkun "BAŞBAKAN’ı üzerinden atan at Cihan öldü."

Bekir Coşkun bugünkü Cihan’ı kaybettik... yazısında kendi üslubuyla BAŞBAKAN’ı üzerinden atan at hakkında yazmış. Saygısızca olmasına saygısızca da bu yazı tam bir komedi. Nelerden medet bekliyorlar. Gülermisin, ağlarmısın. Allah akıl fikir versin.


Bununla ilgili Siyasal Ufuk 'da Ayhan Akgoz 'un yazısı.

Evet bugun kopegini kasiyan adam Bekir Coskun un kosesinde okudum bu uzucu haberi. Hem de ne cumlelerle. Buyrun bi pasaj ''O bir at idi.Durusttu. ..sirin gozukmek ugruna tepkisini hicbir zaman saklamadi, yureklice gerekeni yapti. Muhteremdi. ..Saygideğerdi... Onu unutmayacagiz' :)) seklinde aglak bir agit, insan bir atin olumune uzulebilir evet ama gerekcesi basbakani ciftelemesi olmamasi lazim... Bayraklar yariya indirilmeli teklifinide bekledim ben. Yada ADD atın arkasindan mevlit okutsun. Ben ce bu isin icinde islamcilar var, hayvani zehirlemis olabilirler. Bi olumun ardinda ahirlarda kadrolasan AKP olabilir. İşte atlarida vururlar, vurdular da. Malum sevgili ''cihan'' laik direnisin bi sembolu, bir mihenk tasiydi. Muhimdi, degerliydi. Deniz Baykal 'ın yapamadiğıni yapmisti. Vatan sagolsun diyecegiz, o kalbizmizde yasayacak ve basbakani tepicek yeni beygirler yetistirilicek ADD nin ahirlarin da buna eminiz. Bir cihan oldu bin cihan dirilecek. Seni unutmuyacagiz. ...

Not 1 :Fazil Say, at kadar olamadi bakin.gidicem dedi.halbuki cihan kaldigi ahirda 24 saat ilahi dinletildigi halde gitmedi.helal olsun diyoruz....

Not 2 :Kusura bakmayin.Netice olen bi canli. Arkasindan bu kadar mizah yapmak istemezdim lakin her sey o kadar ironik ki!


Turgay Oğur : Vay be! Ne seneydi ama. (2007)

“2007 kadar ezberlerin bozulduğu, oyunların kolayca kurulamadığı, kartların dağıtılıp dağıtılıp toplandığı, çok gizli belgelerin, çok gizli tutanakların canavar gazetecilerin eline düştüğü, saat gibi işlemesi gereken planların yarı yolda kaldığı bir olmadı” diyor Turgay Oğur ve ekliyor: “2007 yılının filmini yapsaydım, ‘SON’ yazısından önce ağırbaşlı bir efektle şu bitiriş cümlesini ekrana yansıtırdım ‘…ve iyiler kazandı’!”

2007’de olan biten şeylerin fotoğraflarını yan yana dizsek ve sadece 30 saniye gözlerimizi gezdirsek “vay be ne seneydi ama” demekten kendinizi alamayız. 2006’nın sonunda yine büyük umutlarla girdiğimiz yeni yıla Hrant Dink’in öldürülmesi başladık. Bu cinayeti takip eden haftalar içinde o kadar çok acayip şey oldu ki hangisi diğerinden daha önceydiyi ayırmak ince işçilik gerektiriyor. Darbe günlüklerinin ve Genelkurmay’ın STK raporunun ortaya çıkmasını Noktanın kapatılmasıyla birlikte anmalıyız. Diğer taraftan, Cumhuriyet Mitinglerini darbe günlükleriyle mi yoksa cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışmasıyla mı düşünmeliyiz konusunda bir ikileme düşebiliriz. Önceki yıldan kalma Şemdinli mirası, “iyi çocuklardı onlar” açıklaması, cesur bir savcının işinin resmen bitilişi ve kaba saba yürütülen bir süreçte gözümüzün içine baka baka iyi çocukların hakikaten iyi olduklarının yargı tarafından da tespitini kendi başına ele alabiliriz. Ancak Şemdinli’yi; emekli paşaların devlet eliyle yaptıkları provokasyonları adeta itiraf etmeleriyle de ilişkilendirsek hiç de yanlış iş yapmış sayılmayız.


Yazının Devamı Burada

Spor Tarihine Tesbit : Dogru Her zaman Doğrudur, Ezeli Rakibin Söylese bile...

Adnan Polat'tan, Aziz Yıldırım gibi 'tesadüf' vurgusu.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, geçtiğimiz sene İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) katıldığı '2007'ye Doğru Fenerbahçe' panelinde Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı 'tesadüfle' kazandığını söylemesi büyük tartışmaları da beraberinde getirmişti.

Her ne kadar Yıldırım, sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtse de Galatasaray cephesinden sert tepkiler gelmişti. Derdini tam anlatamamaktan yakınan Yıldırım'ın ilginç ifadeleri hafızalardaki tazeliğini korurken önceki akşam NTV kanalına konuk olan Galatasaray Başkan Yardımcısı Adnan Polat'tan da benzer sözler işitildi.

Teknik Direktör Karl Heinz Feldkamp'la ilgili iddialardan transfer dedikodularına varıncaya kadar Sarı-Kırmızılıların gündemindeki soruları cevaplayan Polat, konuşmasında bir ara tıpkı Aziz Yıldırım gibi 'tesadüf' vurgusu yaptı. Polat, "Mali işleri, parasal konuları düzeltmedikten sonra bazen başarılar elde edebiliriz; ama bunlar çoğunlukla tesadüf olabilir. Kalıcı olması için Galatasaray'ın veya diğer kulüplerin muhakkak finansal durumlarının çok sağlıklı hale gelmesi lazım." diye konuştu. Cim Bom'un UEFA Kupası'nı kaldırdığı dönem forma giyen futbolculardan ve daha sonra teknik direktörlük görevine de getirilen Rumen yıldız Gheorghe Hagi, UEFA Kupası'nın tesadüfen alındığı yönündeki sözlere, "O kupa bir altyapının ürünüdür." demişti. Hagi'nin yanı sıra Sarı-Kırmızılıların efsane kadrosundan Hakan Şükür ve zamanın teknik direktörü Fatih Terim de Yıldırım'a dokunduran laflar sarf etmişti. Bakalım şimdi Polat'ın parasal konuları düzeltmeden elde edilecek başarıları 'tesadüf' şeklinde nitelemesi Galatasaray cephesinde nasıl yankılanacak?

Haberi Devamı >>>


Trabzon 'da yapılan Mevlana hazretlerinin 800’ncü doğum yıldönümü etkinliği ve bir yazı...

Çağımızda bir yanlışlık var... Çok önemli bir yanlışlık...

Bir yanda, yüce Rabbin ‘Ben size kendi ruhumu üfledim’ sözünden yola çıkıp kendi içindeki o büyük yolculuğa çıkan ve düşünceleriyle 750 yıl öncesinden bugünleri aydınlatan bir düşünür...

Diğer yanda, ‘yaradanın ruhunu’ ıskalayıp kibir, bencillik, şiddet, hoşgörüsüzlük ve hoyratlığın sinsi pençelerinde sürekli mutsuzluklar yaratan günümüz insanı...

‘Kalbim yerleşsin diye bir başka yüreğe... Her gün kendime yeni bir suret bulurum’ diyecek kadar ‘tüm insanlığı’ ırkı, rengi, inançlarıyla kucaklayabilen bir ‘mana insanı...’ Ve bugünün, ‘ötekine’ dayanamayan, kabullenemeyen, reddeden hatta yok eden beyin kimyaları...

‘Bedenimiz bir yeryüzü maskesidir... Bu maskeleri bir gün bırakacağız’ diyerek zamanı hiçleyen, kainatın yüce yaratıcısı ile hemhal olan bir yaklaşım bütünü... Diğer yanda her birimizi perişan eden günlük hırslarımız...

Özellikle şu söze bakar mısınız:

‘Her ne arıyorsan o’sun sen!..’

Yani, bu fani dünyada neyin peşinden yürüyorsan, neyi elde etmeye çalışıyorsan, neyi amaçlıyorsan aslında o’sun...

Ve tamamlıyor Hz.Mevlana...

‘Aradığını kendi içinde ara!’

Neden? Çünkü orada yüce Allah’ın ruhunu bulacaksın...

Tabii, bütün bu yolculukları, iç arayışlarını başarmış bir varlık olarak, O, ‘en büyük sır insanda’ diyor ve tamamlıyor: ‘O’nu anlatamam... Anlatırsam, ben de yanarım, o da yanar!..’

Trabzon’dan Ankara’ya uçakla dönerken masmavi bir sema... Parlayan bir güneş... Beynimde çengellenen bir soru: ‘Bu toprakların yüce alimleri Hoca Ahmet Yesevi’den başlayıp Hz.Mevlana, Yunus Emre, Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram Veli’ler bize barışçı ve her doğan bebeği kendiliğinden kucaklayan yüce bir dini anlatıyorlarsa, bu Usame bin Ladin gibiler kimdir, nerede yetişiyor, neyi temsil ediyorlar... Sanırım, bugün bütün Müslümanlar’ın sorması gereken bir sorudur bu...


******


Ardan Zentürk 'ün "Hz.Mevlana ve Usame Bin Ladin." başlıklı yazısından alıntıdır. Ve en sonda söylediği yeni yıl mesajı benim de duygularımı yansıtıyor.

Önümüzde uzanıp giden yıllar, iç arayışlarımızın, manevi yolculuklarımızın ve hepimize barışı getirecek olgunlukların yılları olsun...


29 Aralık 2007 Cumartesi

Çocuklara İstiklal Marşı Söyletmek : İyilik mi yoksa Eziyet mi ?

Küçücük çocuklara canhıraş bir şekilde İstiklal Marşı 'nı söyletiyorlar ve Yetmiyor bir de yarışma yapıyorlar. Bu konu üzerinde bir şeyler yazayım derken, bu günkü Star Gazetesinde Mustafa Hoş bu konu üzerine bir yazı yazmış. Aynen aktarıyorum.



İstiklal Marşı’nı tersten söyletmek lazım ya size neyse!

Küçük kızın gözyaşları gözümün önünden gitmiyor. Sel gibi akıttığı gözyaşları arasında ‘Neden bana bağırarak okutmadın baba. Senin yüzünden kazanamadım. Senin yüzünden baba’ deyişi kulaklarımda çınlıyor. Koca koca adamlar değdi mi yaptığınıza. Sinirimi tepeme çıkaran çocuklar arası yapılan en güzel İstiklal Marşı okuma yarışması. O sabiler İstiklal Marşı’nı en güzel okumak için değil birinci gelmek için canhıraş okuyor, yarışıyor. Çünkü bir yarış atı gibi sürülmüşler sahneye. ‘Hadi kızım. Hadi kızım. Sen kazanmalısın. Kazanacaksın. Bastır’ histerisi içinde o çocuklar. Çocuklara bunu reva görenleri oraya çıkarsak eminim o çocuklardan daha kötü performans gösterecekler. Çünkü zor bir metin İstiklal Marşı. Zor bir beste. Beni dinlemiyorsanız bari uzmandan ibret alın. Benim güzel haber kanalım 24’te Psikiyatr Neslim Doksat aynen ,’Çocukların performanslarının desteklenmesini her zaman onaylıyoruz. Ancak yarışma şeklinde, daha doğrusu bir yarış şeklinde yarış duygusunun tetiklenmesini bu yaşlar için çok tehlikeli buluyoruz. Müthiş bir rekabet duygusu, müthiş bir hırs, kazanamamak durumunda da çocukları olumsuz etkiliyor. Yarışmalar çok küçük yaşta çocuklardaki rekabet duygusunu olumsuz tetikliyor. Bunu performans olarak kabul edip, herkesin onore edilmesi gerekir. İlla bir kişinin ön plana çıkartılması değil de böyle bir şeye katıldığından dolayı herkesin onore edilmesi gerekir’ böyle söyledi. Uzman hekim dedi diyeceğini ama benim bir çift lafım daha var asabiyim çünkü. Aslında İstiklal Marşı’nı size tersten söyletmek lazım. Nasıl söylettireceğime gelince onu da bilen biliyor?

28 Aralık 2007 Cuma

Benazir Butto : Müslüman Aleminin ilk Kadın Başbakanıydı. Babasının akibetiyle Hakka yürüdü.

Elleri kana doymayan ve İslam dini adına hareket ettikleri gibi bir tezle (böyle bir yetkiyi kimden neyden alıyorlarsa) yine müslümanları katletmekten çekinmeyen bu caniler (birilerinin maşaları) , Benazir Butto 'yu da katlettiler.


Bunu yapanların İslamiyeti Terörle ananlara hizmet ettiği ortada ve Pakistan gibi bir ülkenin kaos ortamına sürüklenmesinden menfaati olanlara hizmet ettiğide ortadadır. Bunu yapanlar bir insanı katletmenin ötesinde islamiyete de en büyük kötülüğü yaparak bunun böyle olmasını isteyenlere de maşalık yapmaktadırlar.


Yüce Allahımdan, Benazir Butto 'ya rahmet diliyorum.



(Fotograflar İnternetten Alıntıdır.)


Arşivimizde Bulunsun : 2007' de neler oldu ?

\
2007 bitip yeni bir yıla girerken yazılı ve görsel basında 2007'de neler olduğuna dair programlar yazılar bir bir çıkıyor. Pekçoğunu izlmeye fırsatınız olmayabilir. Haber sitelerinde de fazla detaylarda boğulmak istemeyebilirsiniz. Ama 2007 de neler oldu diye şöyle geçen yılın bir muhasebesini yapmak istiyorsanız wikipedia'nın 2007 başlığı altındaki bilgiler size göre, sade ve düzenli.

Buradan Alıntıdır.


27 Aralık 2007 Perşembe

Ekrem Dumanlı : Öncü Doktorlar Nerede . ?

Maksadım ne doktorları incitmek, ne hasta yakınlarının acılarını tazelemek. Demek istediğim gayet açık: Her hasta ayrı bir insandır; yani ayrı bir dünya, ayrı bir derya... Her gün onlarca hastayla karşılaşan doktorlar (hemşireler, hastabakıcılar, hastane yöneticileri) çevrelerinde yaşanan trajik durumu rutinleşmiş ilişkiler nedeniyle kanıksıyor olabilir; ancak unutmamak gerekiyor ki tıp mesleği şefkate, merhamete, fedakârlığa dayanıyor. Şartlar ne kadar kötü olursa olsun, her hastaya ihtimam gerekiyor. Herkesin yakındığı problemlerin sebebi teknolojik yetersizlik, altyapı sorunları, sistem hatası vs. değil. Tabii ki bu tür faktörler de göz önüne alınmalı; ancak her şeyden önce sağlık hizmetleri veren kadronun insana yaklaşımında yeniden bir niyet tazelemesi gerekiyor...

Devamı Burada

Avrupa : Medeniyet ve Kültür Farkı...

Aşağıdaki gazete haberlerinde Medeni Avrupa 'dan örnekler var. Bu haberlere kendimce bazı özetler ekledim.

Fransa lideri Sarkozy, sevgilisiyle çıktığı Mısır tatilinde.

Sponsorlu gezi krizi...
Fransa lideri Sarkozy, sevgilisiyle çıktığı Mısır tatiline yakın arkadaşı bir işadamının uçağıyla çıkınca yine krize imza attı. Muhalefet, hükümet ihaleleri alan işadamıyla ilişkisine tepki gösterdi.. ( Devamı Burada )

Şeyhin villasında kalacaklar...
Fransız basını Sarkozy'nin burada Abu Dabi Şeyhi'ne ait bir villada kalacağını, Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in de eşiyle onlara katılacağını belirtti. ( Devamı Burada )

Sarkozy'nin nükleer iştahı sınır tanımıyor.
Dünyaya nükleer enerji teknolojisi satmayı dış politika öncelikleri arasına koyan Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, reaktör satmak için seferber oldu. Daha cumhurbaşkanlığının sekizinci ayında dört ülke ile nükleer santral anlaşması imzalayan Sarkozy, talep eden her ülkeye nükleer enerji teknolojisi satabileceklerini ilan etti. Fransız liderin müşteri hedefinin başında ise Müslüman ülkeler bulunuyor. Bunun için gerekçesi ise ilginç: "Batı ile İslam arasında çatışmayı engellemek". Listede Türkiye de var.

( Devamı Burada )


Bu haberlerin bence özeti :
  • Sarkozy 'nin Nikahsız bir sevgilisi olabilir ve tatil dahil herşeyi yapabilir. Ahlaki durum pek önemli değildir. Bu tartışılmaz bile... (Bu bir Cumhurbaşkanıdır.)
  • Sarkozy, Tatile bir işadamının uçağıyla çıkıp, bir şeyhin villasında kalabilir ve bunların etik olup olmadığı ise tartışılır.
  • Sarkozy için para gelecekse her yol mübahtır. Buna nükleer santralleri pazarlamak ve silah satmakda dahil. Bu tartışılmaz...
  • Sarkozy, Demokrasi, İnsan hakları vb. durumlara güya önem verir ama işin içine para girince bunların hiçbir önemi kalmaz. Çünkü çıkarların olduğu yerde demokrasinin , insan haklarının önemi yoktur. Bu hiç tartışılmaz...




Bilgi edinme yasası işleyince İngiliz hükümetlerinin ipliği pazara çıktı.

Devletin yapılan başvurular üzerine açıklamak zorunda kaldığı gerçekler arasında hükümet harcamalarından tarihî olaylara kadar farklı konulara ilişkin bilgiler yer aldı.

Açığa çıkan bilgiler arasında en çarpıcı olan, eski Başbakan Blair'in toplanan vergileri kendi şahsi zevkleri için kullanması oldu. Blair, başbakanlığı sırasında Elton John, Des O'Connor, Esther Rantzen gibi ünlüleri, vergi mükelleflerinin cebinden çıkan paralarla ağırlarken, pahalı harcamalardan kaçınmamış.


İngiliz silah üreticilerinin en kârlı satış yapacağı ülke Irak.

Irak'ın da içinde bulunduğu insan hakları karnesi zayıf ülkeler, savunma bakanlığı tarafından İngiliz silah üreticilerinin en kârlı satış yapacağı ülkeler olarak tanımlanmış.

(
Devamı Burada )



Bunun özeti de şöyle :
  • İngiltere, Eski Başbakan Blair toplanan vergileri kendi şahsi zevkleri içinde kullanmış.Etik olarak tartışılmalıdır.
  • İngiltere 'li Silah üreticilerinin en kârlı satış yapacağı ülke Irak 'mış. Akan kanın ise hiç önemi yok. Para gelsin refah düzeylerinde düşüş olmasında gerisi hiç önemli değil.

Spor Tesbiti : Büyük Düşünmek... " Küçük hesaplı küçük kafalar ülkesi!.."

Hıncal Uluç 'un bugünkü yazısına aynen katılıyorum. Gerçekten bu klüpler şahısların değil, Türk toplumunun malıdır. Ve bu klüplere yapılacak her türlü destek ulusal ve uluslarası boyutta başarıyı getirecektir. Bu başarılarda Türkiye 'nin tanıtımından tutun, her türlü uluslararası faaliyette Artı hanemize yazacaktır.


Hıncal Uluç 'un Bugünkü yazısı (27.12.2007) :

SABAH iyi bir gazetecilik yaptı, bana sorarsanız. Herkesin bildiği, ama yazmaya cesaret edemediği, ya da yazmak istemediği bir haberi birinci sayfadan manşete taşıdı. Özü..
Kadıköy Belediyesi Fenerbahçe'ye bir kıyak yapıyor. Kulübe yılda 200 milyon dolar gelir getirebilecek bir imkânı sağlıyor.
Gene bana sorarsanız alkış!..

Günümüzde futbolun reklam ve tanıtım değeri tartışılmaz.. Bugün Türkiye bütün Avrupa liglerini izliyor. Nerdeyse Alman, İtalyan, İspanyol, İngiliz olacağız..
Dünya Türkiye liglerini niye izlemesin o zaman?.. İzler.. O ligler gibi dünya çapında adamların oynadığı kulüpler oluşursa izler.. Türkiye'nin en pahalı denen takımının bedeli Avrupa'nın üst düzey bir takımındaki bir, bilemedin iki futbolcuya eşit olduğu zaman niye izlesin ki?..
Türkiye dünya futbol pazarına birinci elden girebilmeli.. Elde kalan, kulüp bulamayanları toplayan olmaktan çıkıp..
Bu neyle olacak?. Parayla?.. Hani nerde o para?.. Devamı >>> : Sabah








Siyasi Tesbitler : Yorumsuz...

Türkiye Başbakanı şerefsiz değildir !

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadele kapsamında yapılan sınır ötesi operasyon için, "destek karşılığında ABD'ye Türkiye'nin bir şey vereceği" eleştirilerine sert yanıt verdi. Erdoğan, "Bu değerlendirmeler hiç şık değil. Çok çirkin, çok alçakça. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle bir işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir. ABD'ye karşı Türkiye'nin bu noktada en ufak bir borcu yok ki, neyi isteyecek" dedi.
Devamı >>> : Milliyet


DTP : 'PKK siyasal örgüt' ?
DTP'den yapılan açıklamada, PKK'nın terör örgütü olduğuna yönelik partilerine dayatma yapıldığı belirtilerek, "PKK, Kürtlerin yok sayılmasının zorunlu sonucu olarak ortaya çıkan ve Kürt sorununun çözümünü isteyen bir siyasal örgütlenmedir" denildi.
Devamı >>> : Milliyet



26 Aralık 2007 Çarşamba

Avrupa 'dan Medeniyet görüntüleri...

Kurban kesimini iğrençlik olarak değerlendirip, Avrupada yerimiz yok diyenlere Norveç ve Japonya'dan sonra Izlanda 'da Balina avını yeniden serbest bırakmış.!

Aşağıdaki fotograflar müthiş rahatsız edici. Fakat bazen bir fotograf sayfalarca yazıdan daha etkileyici olabiliyor.

Buyrun Avrupa 'dan bir medeniyet uygulaması görüntülerine.!


24 Aralık 2007 Pazartesi

Durum Tesbiti: Sendikamı? Turizm İşletmecisimi?

TDK Sözlüğüne göre Sendika 'nın tarifi şöyle : İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik.

Ama buradaki habere göre Türk Telekom’daki grev Haber-İş’e pahalıya patlamış. Grev süresince işçi maaşlarını ödeyen sendika Antalya’daki lüks otelini satışa çıkarmış.

İşçi haklarıyla ilgili kurulan Sendika, üye işçilerinden kesilen paralarla otel yapmış. Karda yada zarardadırlar. Ona girmiyorum.

Ama Ya Türk Dil Kurumu 'nun Sendika tarifi yanlış, ya da Sendika 'nın yaptığı...


16 Aralık 2007 Pazar

Rüyaları Öldürmek ( 2 )

(Genç Siviller 'in 29.10.2007 'de Bilgi Üniversitesi 'nde
yaptığı toplantı Afişidir.)

(Aşağıda yazdığım Fazıl Say Rüyaları öldürmek yazıma devam ediyorum.)



Bu ülkede ;

Sağcılar yada Solcular,
Aleviler,
Ermeniler,
Kürtler,
Dindarlar,
Laikler,
Başörtülüler yada Türbanlılar,
Müzisyenler,
Şairler ve
Yazarlar...

O kadar çok kesim Rüyalarını Öldürdü yada Öldürmek zorunda kaldı ki, saymakla bitmez.


Halbuki ne olursa olsun, herkes ama herkes,

Düşünme, Fikirlerini söyleme, İstediği gibi yaşama, Giyinme, İnanç özgürlüğü gibi temel insan haklarına sahip ve saygılı olarak yaşamalıydı.

Tabii ki Asla ama Asla Baskı yapmadan, Kan ve Teröre bulaşmadan...

Bunun yolu ise ;
Gelişmiş Bir Demokrasi ve Anayasadır...

Ama yıllardır o tehlike, bu tehlike diye korkularla, maalesef arada bir kesintiye uğrayan/uğratılan bir demokrasimiz oldu. İstenilecek düzeyde bir hoşgörülü bir demokrasiye bir türlü kavuşamadık. Ve hep birbirimizle bir şekilde kavga ettik.

İki tablo düşünün,
Birinde Tek Renk var, öbürü ise rengarenk Bir çok Renk var.

Sizce hangisi güzeldir ?



Kara Mizah Tesbiti : Anıtlar Yüksek Kurulunun amacı Korumak mı Yoksa Çürütmek mi ?

Konya Büyükşehir Belediyesinin 8 asırlık Alâeddin Köşkü'nün seyir terası kısmının restorasyonu için Anıtlar Kurulu'na yaptığı başvuruya, Anıtlar Kurulu, köşk yerine, tarihî yapının korunması için 45 yıl önce inşa edilen beton şemsiyenin onarılmasını önerdi.

Evet yanlış okumadınız habere göre tarihi eseri değil, eseri korumak için yapılan şemsiye gibi betonun onarılmasını istemiş.

Bence bu Anıtlar Yüksek Kurulunun güya koruduğu bütün eserleri çürütmek gibi bir amacı var. Koruduğu hiç bir esere çivi çaktırmamayı koruma sanıyor. Bu eserlere sahip çıkıp onarmak isteyenlerin hepsine sahtekar muamelesi yaparak tarihi eserleri çürütüyorlar.

Ben Antalya 'da yaşayan biri olarak Kaleiçi bölgesinde bunun örneklerini görüyorum. Burada bir sürü engeli ve Anıtlar Yüksek Kurulu 'nu, bıkmayıp inatla aşabilenlerin yaptığı restorasyonlarla tarihi evler harika bir görünüme kavuşup hizmet verirken; Anıtlar Yüksek Kurulunun korudukları ise çürümeye devam ediyor.

Foto ve Kaynak : Zaman


14 Aralık 2007 Cuma

Fazıl Say : Rüyaları Öldürmek !!!

Buradaki habere göre Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, Türkiye'deki İslamcıların güç kazanması nedeniyle Türkiye'yi terk edebileceğini açıklamış.

Ünlü piyanist, "İslamcılar güç kazandı, azınlıkta kaldık. Tüm bakan eşleri türbanlı. Türkiye rüyalarımız öldü. İleride ülkeden ayrılabilirim" demiş.


Fazıl Say 'ın söylediklerinin çoğunu önyargılı bulup tartışılabiliriz. Ama beni ençok "Türkiye rüyalarımız öldü" sözü etkiledi

Beğensek de, beğenmesek de, dinlesek de, dinlemesek de; Fazıl Say bu ülkeden yetişen uluslararası bir değerdir.

Normal de Bu ülke vatandaşları olarak bizlerin Irk, Dil ve Din ayrımına tabi olmadan yada böyle hislere kapılmadan eşit şartlarda korkusuzca yaşayabilmemiz gerekirken; Onlar, Biz, Siz, Sen, Ben, Falancı, Filancı gibi ayrımlar yaparak bu ülkenin insanlarının Türkiye Rüyalarını Öldürüyoruz.

VE Ne şekilde olursa olsun Rüyaları engellenen yada olmayan insanların yaşadığı ülkeler hiç bir zaman hiç bir konuda ileri gidemez.


13 Aralık 2007 Perşembe

Ahmet Hakan 'ın Soruları ve Nur Serter 'in cevabı...

Ahmet Hakan "Nur Serter’e sorular" adlı yazısında, CHP milletvekili Nur Serter 'e geçmişindeki yaptıkları ve yazdıklarıyla ilgili sorular soruyor ve cevaplandırmasını istiyordu. Nur Serter 'de burada yaptığı yazılı açıklamayla sorulara cevap veriyor.

Verdiğim linklerden yazılarını okuyup fikir sahibi olabilirsiniz.

İlginç sorular ve cevaplar. Arşivlik olmuş...


(Ahmet Hakan 'ın Yazısına buradan , Nur Serter 'in açıklamasına buradan ulaşabilirsiniz..)


Türkiye 'nin Hürriyet sorunu...

Önceki yazımda Hürriyet 'le ilgili yazmıştım. Bugün de grubdan gelen bu mesajı da buraya alıyorum. Birbirini tamamlıyor.

Normalde yılda milyonlarca haber yapan Hürriyet 'in birkaç haberinde kasıtlı olmayarak hata/yalan yapabileceğini kabul etmek gerekebilirdirdi. Fakat aşağıda sıralanan yalan haberleri incelediğinizde görüyorsunuz ki hepsinde konu hemen hemen aynı amaca yönelik. Bunun için Hürriyet bu haberleri hata ile değil, bilerek ve kasıtlı yada önyargıyla yaptığını düşünüyorum.

HÜRRİYET YALAN ENVANTERİ

Objektif değil ama tuhaftır ki google'da Hürriyet yalan sözcükleri bir arada aratıldığında 1.890.000 sonuç elde ediliyor. Sözcüğün kendi anlamıyla kullanıldığı sayfaları düşsek bile oldukça büyük bir rakam. Diğer gazetelerin tersine Hürriyet, yalanın öznesi olduğundan bu rakam önem kazanıyor.

Size doktor numunesi olarak, tahlil etmeniz için yakın dönemden 15 yalan haberi olabildiğince kısaltarak sunuyorum.

Yalan haberleri ve yayınlandığı yerleri özel isimlerle google'da aratarak sağlamasını yapabilirsiniz.

YALAN 1: Amasya Kız Meslek Lisesi'nde okulun pansiyonunda kalan 4 öğrenci dini baskı gördüklerini için bu okuldan ayrıldılar.

Doğrusu: H.D., G.D., Ş.Ç. ve Ş.D. isimli öğrencilerin 3'ü hiç pansiyonda kalmamış. Diğeri ise 1 hafta pansiyonda kaldıktan sonra köyüne yakın diye başka bir liseye kaydını yaptırmış.

Dini baskı gördükleri iddia edilen. H.D., G.D., Ş.Ç bir yakınlarının yanında kalmışlar ve bu yakınlarının iş sebebiyle Turhal'a taşınması sebebiyle okuldan nakillerini almışlar. Ayrıca haberin aksine hiçbir öğrenci yakınının resmi bir makama şikâyeti olmamış.

YALAN 2: Isparta'da bir öğretmen, öğrencilerine Atatürk resimli tişört giydirdi diye soruşturma açıldı.

Doğrusu: Soruşturma; öğretmenin, öğrencileri yönetmeliğe aykırı şekilde okul idaresinden izinsiz olarak şehir dışına Cumhuriyet mitingine götürdüğü için açılmış.

YALAN 3: Abdullah Gül'ün kızının düğününün yapıldığı kongre salonu için 3 bin davetliyi Allah korudu manşeti yapıldı. Haberde, düğünün yapıldığı Kongre ve Gösteri Merkezi'nin taşıyıcı sistemlerinin her an çökebileceği ve Gül'ün binlerce kişinin hayatını tehlikeye attığı da öne sürüldü.

Doğrusu: Yetkililer salonun sağlam olduğunu ve uzun yıllar herhangi bir tehlike söz konusu olmadığını belirttiler. Ayrıca 27 Mayıs 2005 tarihinde aynı salonda düzenlenen geceye Doğan Holding'in 4500 çalışanı ve yakınlarının katıldığı ve "Ney Flames of Passion" izledikleri ortaya çıktı.

YALAN 4: AK Partili Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu 29 Ekim kutlamalarına, eşsiz davet edildiği halde, başörtülü eşiyle gelerek kriz çıkardı.

Doğrusu: Hürriyet'in kriz umudu, milletvekilinin eşli davetiyesini basına faks etmesiyle boşa çıktı.

YALAN 5: Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü'nde verdiği, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini de davet ettiği resepsiyona, cumhuriyet mitinglerini düzenleyen derneklerin yöneticilerini davet etmedi.

Doğrusu: İddialar Kanal D'nin canlı yayınında yalanlandı ve Başdanışman Sever, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Şener Eruygur'a 5 Eylül günü için, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'a ise 7 Eylül günü için davetiye gönderildiğini söyledi. Kanal Türk Ankara Temsilcisi Hulki Cevizoğlu'na da davetiye gönderildiği ortaya çıktı.

YALAN 6: İftar vaktinde Başbakanlık korumaları yerinde yok. Manşet: "İftar Vaktinde Allah'a Emanet"

Doğrusu: Olay, başbakanlık güvenlik kameraları görüntüleriyle saniye saniye yalanladı.

YALAN 7: "Olmaz" denilen imamı müdür yaptılar, başlığıyla Zonguldak'ta 10 yıldır imamlık yapan 34 yaşındaki Selahattin Çolak, Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün olumsuz görüş bildirmesine rağmen, aynı bakanlık tarafından Zonguldak İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak atandı.

Doğrusu: Selahattin Çolak'ın, Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü emrinde memur kadrosunda 31.08.1993 tarihinden beri görev yaptığı ve imamlık yapmadığı tekzip edildi ve ortaya çıktı.

YALAN 8: Manşet: Ağustos Böceği ile Karınca. Melih Gökçek, Ankara'yı susuz bıraktı. DSP'li Eskişehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen ise çok çalıştı Eskişehir'e baraj yaptı.

Doğrusu: Büyükerşen, baraj değil gölet yapmış. Ayrıca gölet, kano yarışları için yapılmış ve Eskişehir'e su falan verdiği yok. Su verse bile Eskişehir'in yalnızca 29 günlük su ihtiyacını karşılıyor.(Belediyenin kendi beyanı.)

YALAN 9: "Töreden kaçtı" ve "Üvey oğlu tecavüz etti" "Sus öldürürüz! dediler" başlıklı bir manşet haber.

Doğrusu: Hürriyet'te yayınlana tekzip: Haberde anlatılan olayların hiçbiri gerçekleşmemiş, Fadime Sarıtaş'a yönelik maddi, psikolojik veya cinsel bir baskı uygulanmamıştır.

YILIN YALANI 10: "Konya'da kadın uzman, testis ultrasonu çekmedi"

Uğur Dündar - Mine Özbek imzalı haberde, çoban A.G. testislerinde şiddetli ağrı ve şişlik şikayetiyle Konya Numune Hastanesi'ne gitti. Acilen ultrasona gönderildi.

Tesettürlü kadın radyoloji uzmanı geri çevirdi. Ertesi gün yine ultrason çektirmeye gönderildi. Görevli olan ikinci tesettürlü kadın doktor da geri çevirdi. Başhekimlik devreye girdi. Hemen ameliyata alınan genç, bir testisini kaybetti.

Doğrusu: Olay tamamen yalan. Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, uzun bir süre özür dilemeyi geciktirdi. Haftalar sonra haberin yalan olduğunu beyan edip köşe yazısında iki kadın görevliden özür diledi.(Bu arada milyonlarca Hürriyet okuruna, bir kere daha türbanlı kadınlara nefret pompalandı. Milyonlarca Hürriyet okuru olayın aslını tabi ki öğrenemedi.)

YALAN 11: "Üfürükçü hocanın sözüne kandı, katliam yaptı" Haberde Akın K.'nın üfürükçü hoca ile görüşmek için Muğla'ya gittiği ve üfürükçü hocanın talimatı ile dayısını öldürdüğü iddia ediliyor.

Doğrusu: Cinayetin zanlısı olan ve intihar ettiği için yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Akın K.'nın haberlerin aksine Muğla'ya yalnızca hastaneye gittiği tanıklarca ifade edildi.

YALAN 12: "Çukurova Grubu"nun Digiturk'te vergi usulsüzlüğü yaptığının kesinleştiğini ve grubun 300 milyon YTL ceza ödeyeceği" haberi yapıldı.

Doğrusu: DIGITURK, haberdeki iddiaları yalanladı. Haberlerin Aydın Doğan'ın Türkcell, digitürk ve Futbol Federasyonu Süper Lig Yayın Hakları konularındaki hıncı ve hırsı dolayısıyla yapıldığı açığa çıktı.

YALAN 13: Fatih Çekirge sürmanşetten 'Arka kapıdan gelen ziyaretçi' başlıklı haberde başörtülü olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünisa Gül'ün GATA'ya 'arka kapıdan' ve 'özel izinle' eşini ziyaret edebildiği iddia edildi.

Doğrusu: Dışişleri Basın Sözcüsü Namık Tan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün hastaneye 'arka kapıdan' alındığı yönündeki haberin doğru olmadığını ve Gül'e yattıkları andan taburcu edilmelerine kadar geçen tedavi süresi boyunca Hayrunnisa Hanım'ın refakat ettiğini ve hastaneye 'arka kapıdan' alınmalarının söz konusu olmadığını açıkladı.

İki numune de zararsız(!) spor asparagası.

YALAN 14: Beşiktaş kampını ziyaret eden Gheorghe Hagi, Antrenör Mircea Lucescu ile hasret giderdi. Yönetici Yıldırım Demirören, Ahmet Kavalcı ve Hüseyin Mican'la sohbet eden Hagi, Lucescu'nun dünyanın en büyük antrenörü olduğunu özellikle belirtti. Sergen için 'Kralım benim...' diyen Hagi şunları söyledi; Sergen geçen yıl attığı gollerle Galatasaray'ı şampiyon yaptı. Bu yıl da Beşiktaş'ı şampiyon yapacaktır...

Doğrusu: Gheorghe Hagi bu haberin yapıldığı tarihte Bosna Hersek-Romanya maçını izlemek için Sarejova'da bulunuyor. Tamamen masabaşı.(Kazım Kanat)

YALAN 15: G.Saraylı bir taraftar kendi kurduğu msbnews adlı sitede "Ronaldinho Fener'e geliyor" diye bir balon haber yaptı. Hürriyet bunu Ronaldinho Fener'de spor manşetiyle duyurdu: Habere göre, F.Bahçe, Ronaldinho'ya 56 milyon Euro önermişti. Barcelona Başkanı da transferi doğrulamıştı.

Doğrusu: Takvim gazetesi, yalanı manşet yaparak Hürriyet'le dalga geçti: Asparagası fena yediler.


12 Aralık 2007 Çarşamba

Fenerbahçe : Başarının devamlısı güzeldir...Teşekkürler....

Fotograflar mynet 'den alıntıdır.


Türk Takımları arasında En Çok Puan alma rekorunu kırarak;
2007 Şampiyonlar Liginde,
Avrupanın
16 takımı arasındayız...
Bu tarihi mutluluğu bize yaşattığı için FB 'ye Teşekkürler...

Ama
Başarı devamlı olunca güzeldir ve daha fazlasını bekliyoruz...


Basın Tarihine Tesbit : Basın İlkeleri mi. Yoksa Aydın Doğan 'ın çıkarlarımı. ???

Önce Fatih Altaylı dünkü " Manşetten Pazarlama " yazısında bu konuyu yazmış ve Akşam Gazetesi de bu konuyu " İyi Satışlar Aydın bey " diyerek manşetine taşımış. Haberin ayrıntılarını özetle Fatih Altaylı 'nın yazısından öğrenelim.

“Mecidiyeköy emlakta parlayan yıldız”
Altında parlatma bir haber. Mecidiyeköy çok değerlenmiş burada yeni yapılan konutların metrekare fiyatları 10 bin dolara çıkmış ve daha da çıkacakmış. Projeler kapış kapış gidiyormuş. Mecidiyeköy’de yeni yapılan binalarda ev alanlar bir yılda yüzde yüz kar etmişler.
Ve haberin içinde bir kutu.
“Taşyapı’nın yeni yaptığı rezidans muhteşem”

Taşyapı’nın yeni yaptığı rezidansın ne olduğunu biliyorsunuz değil mi?
Bilmiyorsanız ben anlatayım.
Aydın Doğan’ın Mecidiyeköy’de bir arsası vardı. Yıllardır buraya bir inşaat yapmak istiyordu. Ancak arsa planda “Spor alanı” olarak göründüğü için burada istediği inşaatı yapamıyordu.
Ancak birden bire ortaya Taşyapı çıktı.
Son dönemin parlayan yıldızı, imar sorunlarını anında çözme yeteneğine sahip Taşyapı.
Aydın Doğan, bu arazide Taşyapı ile ortak bir inşaat yapmaya başladı.
“Koş vatandaş koş. Bir daire de sen kap.” diyeceklermiş ama az da olsa utanma kalmış olmalı ki, yapmamışlar.
Aydın Doğan’ın emlakını usturuplu bir şekilde pazarlamakla yetinmişler.


Evet konu anlaşılmıştır herhalde...
Öyle anlı şanlı gazetecilerin yada gazetelerin ; Basın İlkelerini (Bu arada Doğan Yayın Grubunun ilkelerini de) Patron isteyince nasıl çiğnediklerini görüyoruz.

Herhalde Hürriyet 'çiler gazetenin kurucusu Sedat Simavi 'nin "Kalemini Kır ama Asla Satma" ilkesini duymamışlar.



11 Aralık 2007 Salı

Kaddafi : ??? (Ne denebilirki.)

Libya lideri Muammer Kaddafi 34 yıl aradan sonra ilk kez resmi ziyarette bulunduğu Paris'e 5 uçaklı bir kafileyle indi. Gelir gelmez, 5 gün kalacağı Marigny Oteli'nin bahçesine dev Bedevi çadırını kurdu. Kaddafi'nin çadırına özel ısıtma sistemi kuruldu. Oteldeki lüks koltukların da getirildiği çadırla otel arasına kırmızı halı serilirken, Libya’dan getirilen limuzinlerin yanı sıra, Kaddafi'nin çok sevdiği devesi de bahçede duruyor. (Devamı >>>)


Peki Kaddafi 'nin bu gösterisine niçin fazla ses çıkarmıyorlar ?


Aşağıdaki bu haber için...
Fransa ile Libya arasında sivil amaçlı nükleer enerji işbirliği anlaşması imzalandı. Libya, 21 Airbus alımını da onayladı. (Devamı >>>)

Mal alsında ne yaparsa yapsın.


Durum Tesbiti : ABD Politikalarına Gönüllü Destek Olmak. !!!

Hesap aç ABD dış politikasına gönüllü ortak ol başlıklı habere göre ABD’li Citibank, Türkiye’deki müşterilerine ilginç bir sözleşme gönderiyor. ABD’nin ambargo uyguladığı 9 ülkeyle işlem yapan Türkler’in hesaplarının bloke edileceği belirtiliyor. Blokaj tehlikesi bundan sonra ambargo konulacak ülkeler için de geçerli oluyor.


ABD Teröre ve teröristlere destek olan ülkelere güya ambargo uyguluyor.

Citibank bu uygulaması ile Türkiye 'deki müşterilerine de Teröre destek verenler muamelesi yapmış oluyor. Bunu kabul edene de hayrolsun.





Günün Tesbiti : Fikir değiştirme hakkını oda kullanmış...

Buradaki habere göre, Mart ayındaki kurultayda genel başkanlık için Deniz Baykal'la yarışacak olan CHP eski Grup Başkan Vekili Haluk Koç, Meclis'i kilitleyen 367 tezi ile 27 Nisan bildirisi konusunda açıklamarında; '367 şartını inandırıcı bulmadığını' söylüyor. Partisinin 27 Nisan bildirisine yönelik tavrını da eleştiren Koç, "O gün 'demokratik ve meşru zeminde anamuhalefet partisi olarak ben siyasi ve hukuksal mücadeleyi yaptım. Bu benim işim kardeşim, bu benim görevim. Başkasının yorum yapması gerekmiyor'şeklinde bir değerlendirme yapıp, tavrımızı ortaya koymamız gerekirdi." diyor.

Haluk Koç , Baykal 'ın deyimiyle Fikir Değiştirme hakkını kullanmış ama Baykal 'a karşı fikir yürütenler ancak kurultaya kadar varlar. Kurultaydan sonra hepsi bir şekilde Baykal tarafından harcanıyorlar. Bu şekilde bir çok örnek var...

Bu arada Sn. Koç giderayakta olsa yanlış şeylerle uğraştıklarını kabul etmiş oluyor.

Bu ülke boşa zaman kaybetmiş. Hiç önemli değil. Maksat muhalefet olsun. Nasılsa bu ülkeye birşey olmaz.



10 Aralık 2007 Pazartesi

Saygısızlık Tesbiti : Mevlana 'nın Hoşgörüsü bunu kaldırır mı ?

Buradaki habere göre, Star TV'de yayınlanan 'Best Model of Turkey' yarışmasında, büyük bir saygısızlıkla; Semazenlerle mankenlere aynı sahnede sema yaptırılmış.

Hz.Mevlana "Ne olursan ol, Yine de gel" diyen bir Hoşgörü Deryası ama bu yapılanı da anlamak mümkün değil.

Hz.Mevlana ve Mankenleri yanyana getirmek hoşgörü örneği değil, olsa olsa düpedüz saygısızlık örneğidir.

BDDK Tesbiti : Bankaların Türk sanatına da desteği var mı ?

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, önceki gün Milliyet'e yaptığı açıklamada, bankaların sponsorluk faaliyetlerinde Batı Sanatlarını tercih etmelerini eleştirmiş ve Türk Sanatlarını da desteklemelerini istemişti. Ayrıntılarını buradan okuyabileğiniz bu günkü habere göre ise bankacılar hemen peşpeşe açıklamalar yaparak Türk Sanatına da destek verdiklerini söylemişler. Fakat Caz 'dan Filme, Resimden Fotoğrafa sponsorluk yaptıkları bütün sanat dallarında Yerliden çok Yabancılar var.

Bunu kendileride gayet iyi biliyorlarki hemen savunmaya geçmişler.

Hani derler ya "Yarası olan gocunur".



Spor Tarihine Tesbit : Lig tarihinin en erken golü.

Trabzonspor-Gaziantepspor maçının 14. saniyesinde ağları havalandıran Umut Bulut, 50 yıllık Türkiye Birinci Ligi tarihinin en erken golüne imza attı.
Kaynak : Milliyet



8 Aralık 2007 Cumartesi

Anket Tesbiti : Konda Karizmayı Çizdimi ve Anketler yalan söylermi. ? Hata da olsa söylermiş.

KONDA'ya göre başörtülülerin yüzde 65,7'si cuma namazı kılıyormuş!

Milliyet 'de Çarşamba günü yayınlanan bölümde yapılan hata ise okurları güldürecek cinstendi. Çarşamba günü yayınlanan anket sonucuna göre başörtüsü takanların yüzde 65,7'si, türban takanların ise yüzde 71'i düzenli olarak cuma namazına gidiyor. Oysa cuma namazının erkeklere farz olması nedeniyle Türkiye'de bayanlar genelde cumaya gitmiyor. (Devamı burada >>>)

Bu yıl yapılan Genel Seçimlerde nerdeyse tam isabetle seçim sonuçlarını tahmin ederek büyük sükse yapan Konda 'nın; Milliyet gazetesinde yayınlanan son anketi tartışmalara sebeb oluyor. Anketlerin ne kadar güvenilir olup olmadığı zaten tartışılıyor. Birde yukarıdaki gibi sonuçlarda anketlerin güvenirliliğini sarsıyor.

Not: Konda 'dan Sn.Tarhan Erdem söz konusu oranların cuma namazına giden kadınları değil, cuma namazı kılan erkeklerin eşlerinin örtünme alışkanlıklarını yansıttığını iddia etmiş.

7 Aralık 2007 Cuma

Günün Tesbiti : Onlar yapabilir ama biz asla...

Buradaki habere göre, Dışişleri Bakanı Ali Babacan 'ın önceki gün gerçekleştirdiği Batı Trakya ziyareti Yunan basınını ayağa kaldırmış. Yunan hükümeti yanlısı Apogevmatini gazetesi de "Babacan'ın Atina'da güvercin, Batı Trakya'da ise bozkurt olduğunu" savunmuş. Gazete, Babacan'ın Batı Trakya'da yaptığı açıklamalarla "etnik fanatizmi körüklediğini" ileri sürmüş.

Bu güne kadar Yunanlıların Türkiye 'ye geldiklerinde yaptıkları Patrikhane ziyaretleri vb. davranışlar ve tutumlarının arkasında ne olduğu böylece anlaşılıyor.

Çünkü Kişi kendisi nasılsa, karşısındakini de öyle sanırmış...


AB Tesbiti : Artık kendi çıkarları ön planda...

Sarkozy'nin Akdeniz Birliği'ne karşı, Merkel'den Doğu Birliği resti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin oluşturmaya çalıştığı Akdeniz Birliği'nin Akdeniz'e kıyısı olmayan ülkelere kapalı tutulması durumunda Avrupa Birliği'nin dağılabileceği uyarısında bulunmuş. (Haberin devamı burada)

AB üyesi ülkeler önceki yıllarda bir karar alırken, Ülkelerinin çıkarlarını arka planda tutup, genelde komple AB 'nin çıkarları doğrultusunda kararlar alarak AB 'ni her alanda belli bir noktaya getirmişler. Ama son yıllarda ise AB üyesi Ülkeler artık önce kendi ülkelerinin çıkarlarını ön planda dikkate almaya başladılar ve sorunları gittikçe artıyor.

AB 'nin amacı olan gelişmiş İnsan hakları ve Demokrasiler, Gelişmiş ekonomilerle üst düzey Refah seviyesi gibi unsurlar gittikçe arka plana düşerken, çıkarlar çatışması ön plana çıkıyor. Buda AB 'nin birgün dağılacağına işaret.

Çünkü çıkarlar çatışmasının olduğu yerde Birlikten bahsedilemez.


Tarihe Bırakılacak Tesbit : İki Doğru olmaz.

Buradaki habere göre :
CHP, dün "Nükleer Enerji Yasası"nın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş. Ancak, CHP'nin 29 yıl önce farklı düşündüğü ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, enerji bakanı olduğu 1978 yılında sıkı bir nükleer enerji taraftarıymış. Baykal, o günlerde şu görüşü savunmuş: "Türkiye'nin nükleer enerji üretimine bugünden yönelmesi gerekir." CHP, geçmiş yıllarda savunduğu birçok düzenlemeye AK Parti'nin işbaşına geldiği 2002 yılından sonra karşı çıktı. Kamu Yönetim Reformu, YÖK, Kürt sorunu ve anayasa değişikliği gibi hususlar bunlardan birkaçı.

Türkiye 'nin en büyük kayıplarından birisi bu iktidardayken başka, muhalefetteyken başka söylemlerde bulunmak.

Benim bildiğim doğru bir tanedir.Doğru doğrudur. Yanlış yanlıştır.

Demek ki siyaset te böyle değil...


Blog Arşivi...

En Çok Okunanlar...

BEĞENDİĞİM VİDEO 'lar... (Bazıları YalamaTube açıkken çalışıyor.)

BELGESEL 'ler...

*** TürkBirDev :




Daha geniş bilgi için : www.turkbirdev.org

********************

*** Steve Jobs Hayat Hikayesi (Macintosh ve Apple MiMARI)



********************

*** Almanya Gerçeği - Banu AVAR



*** Viyana'da Türk korkusu ve Patriğin ödülü. -BANU AVAR



*** İsveç 'in Nobeli (Nobel Ödülleri nedir.Birde bu açıdan bakın.) - BANU AVAR




********************

GARİP Neşet Ertaş Belgeseli -1 (Can Dündar 'ın hazırladığı belgesel sanırım 10 parça olarak YouTube 'da. Ben 1. yi koydum diğerlerini YouTube 'dan izleyebilirsiniz.)


********************

LOOSE CHANGE 11 Eylül Saldırılarına Farklı bir açıdan bakan çok ilginç bir belgesel.


*********************
MEVLANA
Mercan Dede - Ney ve Semazen Gösterisi Unıversiade 2005 - (Muhteşem Bir Gösteri)

***********************
Bir başkadır Türküler... (Görüntülü)

Ali Ekber Çiçek - Ağlama Gözlerin


*************************

Ali Ekber Çiçek - Haydar Haydar


***********************

Diğer Bloglarım...

Mizah: Özenle seçtiğim Fıkra, Karikatür ve komikler.
Karma: Karışık olanlar burada.
Faydalı Bilgiler : Benim faydalandığım her türlü bilgi.
Otomotiv : Otomotiv dünyasından seçtiklerim.
Fotograf : Ustalardan,İnternet 'ten ve Çektiklerimden...
Tarih: Sıkıcı olmayan, İlginç tarihi bilgiler...
YeniAnayasa: Yeni Anayasa tartışmaları burada.
Videolar : Komik , İlginç ve Değişik videolar...

Ziyaretçilerim...

Savaş Daima Acıdır... Ya Açlık...!!!

Savaş Daima Acıdır... Ya Açlık...!!!
Savaş'ın kötülüğünü ve Açlığı İki karede anlatmak...(Üst Foto : Kevin Carter_Sudan Alt Foto : Yıl 2003 Irak)

ads2

İnternet 'ten Siteler...

Bir zamanlar Sokağa Çıkma Yasağıyla Pazar Gününü Eve Hapsolarak öğrendiğimiz Nüfus bilgilerimiz şimdi bir tık ötede... Türkiye 'nin İllerinden Köylerine kadar Nüfusunu ayrıntılarıyla öğrenebileceğimiz bir site...
http://www.tuik.gov.tr/....
********************
KAN İhtiyacları konusunda yardımcı olmak için kurulmuş bir site... (Tabii üye olup yardımcı olursak.)
http://www.acilkanlazim.com/Default.aspx
********************
Pul Kolleksiyonu Meraklılarına.
http://www.turkpullari.com/
********************
Türk El Sanatları ile ilgili bir site.
http://www.turkelsanati.com/
********************
Eşref Armağan : Gözleri göremeyen bir insanın neler çizdiğine bir bakar mısınız.
http://www.armagan.com/
********************
Alternatif Medya 1 : MiniDEV
http://www.minidev.com/
********************
On-Line Dünya Atlası
http://plasma.nationalgeographic.com/....
********************
www.360tr.com (Panoramik Görüntüler)
http://www.360tr.com/
********************
Siyasal Ufuk Hareketi
http://www.suhareketi.org/
********************
Genç Siviller Hareketi
http://www.gencsiviller.net/
********************
YouTube Yasaklı iken girmek için :
http://www.ktunnel.com/
tıklayın ve önünüze gelen (url) boşluğuna
http://www.YouTube.com
yazın
ve begin browsing butonuna basın

Yasaklı Sitelere Girmek İçin

KULLANILABİLECEK BAŞKA BİR ADRES

Yetti.be | Özgür İnternet!

********************

Yaza Antremanlı girin...
http://majman.net/fly_loader.html

********************


Destekliyorum...

Pardus... Özgürlük İçin... Özgürlük için Pardus...