Sevinçleri Kursaklarında Kalacak... Kalmalı da...
Biri çok satmakla, diğeri 'aydınlanmacı' olmakla övünüyor, ama al birini vur ötekine... Dün birinin manşeti “Danıştay YÖK'ü durdurdu” diyordu, ötekinin ise “Yargı türbana 'dur' dedi”... Oysa Danıştay YÖK'ü durdurmadığı gibi, Danıştay'ın anayasayla serbest bırakılan bir konuda 'dur' deme yetkisi bulunmuyor.
Danıştay'ın YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan'ın üniversitelere gönderdiği yazısı için taktığı ad sorun çıkarıyor: 'Genelge'... Düz bir yazıya 'genelge' adını takan Danıştay, kararıyla, YÖK Başkanı Prof. Özcan'a, “Tek başına genelge yayınlama yetkiniz yok” demiş oldu...
Hepsi bu.
Manşetlere farklı biçimde yerleştirilen kararın esas anlamı bundan ibaret. Çok satan veya aydınlanmacı geçinen gazetelerin, olayı, sanki Meclis'in yaptığı anayasa değişikliği üzerinde Danıştay'ın denetim hakkı varmış gibi sunmaları ibretlik. 'Aydınlanmacı' geçinen “Danıştay 8. Dairesi, YÖK Başkanı Özcan'ın genelgesini oybirliğiyle yasalara aykırı buldu” diyor ya üst-manşetinden; genelgesinin içeriği değil Prof. Özcan'ın Danıştay tarafından aykırı bulunan, tek imzayla 'genelge' yayınlaması sadece.