Bugüne kadar Türkiye karşıtı ve milliyetçi söylemleriyle sık sık gündeme gelen Kıbrıs Rum kesiminin en çok satan gazetesi Cyprus Mail, bu kez çok tartışılacak bir makaleye yer verdi. Cyprus Mail, Atilla Olgaç olayında alınan tavrın, Kıbrıs Rum kesiminin olgunluktan “ışık yılları kadar uzak" olduğunu ortaya çıkardığını yazdı.
Gazete, Türk oyuncu Atilla Olgaç'ın televizyondaki sürpriz çıkışının Rum medyasında gördüğü ilgi ile bu tavra verilen isterik tepkinin Kıbrıs Rum kesiminin ölçü ve perspektiften yoksun olduğunun bir göstergesi olduğunu savundu.
10 Rum'u öldürdüğünü iddia eden Türk oyuncunun televizyonda iki güzel kadının önünde böbürlenmeye çalışan “aptal bir yalancı" olduğuna inandıklarını yazan Cyprus Mail, “Vurduğu ilk esirin yüzüne tükürdüğü iddiası" Olgaç'ın aptallığının bir göstergesiydi. Kafasına silah dayanıp da surata tükürecek bir kişi daha doğmadı. Bu tür şeyler ancak kovboy filmlerinde olur ve böyle bir aptala inanan Kıbrıslı Rumlar da eksik değil.
1974'te birçok esirin Türkler tarafından öldürüldüğünü doğrulamak için Olgaç'ın “peri masallarına" ihtiyaç olmadığını iddia eden Cyprus Mail, aralarındaki ilişkinin daha önceki kanlı çatışmalar yüzünden nefrete dönüştüğü toplumlarda, bu tür aşırılıkların savaşın bir parçası olduğunu öne sürdü.
Cyprus Mail'e göre, son gelişmelerin sürpriz yanlarından biri de Olgaç'ın iddialarının Türkiye'de yansıma şekli oldu. Gazete, Türk medyası, savcılığı ve genelkurmayının Olgaç'ın açıklamalarına gösterdiği tepkinin Türkiye'de bir şeylerin değiştiğini gösterdiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Bu tepkinin önemin anlayabilmek için belki de kendimize şu soruyu sormamız gerekir: Olgaç Türk değil de bir Rum olsaydı, kaç Rum gazeteci, kaç Rum gazetesi ve kaç Rum askeri yetkilisi aynı şekilde davranırdı? Açıklarımızı ortaya koyan bir yurtseverlik karşıtı davranış diye topa tutmazlar mıydı? Kimse Türkiye'deki gazeteciler ve medya yorumcuları gibi yaptıklarını kınama cesaretini gösteremezdi. Ne Kıbrıs'ta ne de Yunanistan'da tek bir gazete Hürriyet'in Olgaç hakkında yazdıklarını yazamazdı. Peki 1963-64 döneminde ve 1974'te biz de silahsız ve savunmasız Kıbrıslı Türklere karşı suçlar işlemedik mi? Kaç Rum gazeteci veya gazete bu suçlarımızı kınama cesaretini gösterdi? Maalesef biz gerçeğin tek yarısıyla, yani öteki tarafın işlediği suçlarla ilgilendik ve kendimizinkileri görmemiş gibi davrandık."
Bu davranışın geçmişe kadar uzandığını yazan Cypurs Mail, 1922'de Anadolu'da Yunan gazetecilerin İzmir'i Türklerin yaktığını yazdıklarını, ancak benzer suçlar işleyen, köyleri yakıp masum insanları öldüren Yunan askerlerinden hiç söz edilmediğini savunarak, ancak bağımsız bir uluslararası kurulun bu utancı Yunanlıların yüzüne vurduğunu belirtti.
Bu tür küçük detayların ortaokullarda öğretilmediğini belirten Cyprus Mail daha sonra şu sözlere yer verdi: “Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Stavros Zenios geçen hafta 'Olgun bir toplum geçmişine eleştirel bir gözle bakmaktan çekinmez' demişti. Ona daha fazla katılamazdım. Ama bizim toplumumuz henüz olgunluktan ışık yılları kadar uzakta."